Yeni Konular
Duyduk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Duyduk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KOSKA FIRINDA HELVA!



KOSKA’dan soğuyan havalarda içinizi ısıtacak yepyeni lezzet

KOSKA FIRINDA HELVA!

Türk mutfağının vazgeçilmez tatlısı helvanın değişmez adresi KOSKA yepyeni bir lezzetle karşınıza çıkıyor. Soğuyan havalarda içinizi ısıtacak “KOSKA Fırında Helva” sonbahar ve kış aylarının vazgeçilmez tadı olacak.

Geleneksel lezzetlerin modern yorumcusu KOSKA, sofralarınıza vazgeçemeyeceğiniz yepyeni bir lezzet sunuyor. Soğuk kış aylarının giderek yaklaştığı günlerde içinizi ısıtacak KOSKA Fırında Helva; alıştığınız helva kültürüne farklı bir yorum getiriyor.

CARTE D'OR BİZE BAYRAMLAŞMAYA GELDİ

Merhabalar,
Evet yanlış okumadınız CARTE D'OR bize bayramlaşmaya geldi.Hem de koca bir sepetle.İçinde neler yoktu ki.Sağolsunlar varolsunlar.Bayramda çok hoş bir sürpriz oldu bizim için.
Carte D'or ile bir gönül bağım var zaten.Blog yazmaya başladığım ilk aylarda ilk davetimi,onlardan almıştım.Çorlu'da ki fabrika gezisi için.Çok ama çok mutlu olmuştum.Kendi kendime işte blogum farkedildi diye havalara zıplamıştım neredeyse.Sevdiceğim,gülen gözlü arkadaşım Aylin'i de ilk o zaman tanımıştım.Çok keyifli bir geziydi.Gerçi daha henüz kimseyi,tanımadığım için çok hoplayıp ,zıplamamıştım.Şimdi olsa ohooo.Çok şükür bir sürü arkadaşım oldu bu sayede.


Sepet çok şık olmakla beraber içinden çıkanlar ev halkının aklını başından aldı.Siz sıraya koyun,önce hangisini yapalım dediğimde Sufle Kek ilk sırayı aldı.Macaronlar da şu anda fırında pişmekte.


Sufle Kek nasıl anlatsam çikolata tadını,beyninizin en ince kıvrımlarına kadar taşıyor.Müthiş bir lezzet.Adı üstünde Çikolata suflenin kek kılığına girmiş şekli.Piştikten sonra,fırından çıktığının 10.dakikasında daha kesmeye fırsat kalmadan olduğu yerde kaşıklanarak bebe ve Ankaralım tarafından sonsuzluğa uğurlandı.Ben olayın içinde olduğumda şanslıydım,yiyebildim.Babanganın henüz bu lezzetten haberi yok.Çünkü ona kalmadı.

Sevgi ve huzurla kalın...........

Macaron

Merhaba,
Macaronlar güzel görünüyor değil mi?Emin olun tadı da çok güzeldi.Piştikten sonra bu hayatta bulunma süreleri,çok ama çok kısa oldu.
Macaron yapmak ayrı bir şey bence.Özel kursları bile var.Elimde bir çok macaron tarifi var.Yapmaya niyetlendiğimden beri bununla ile ilgili bir çok püf noktası öğrendim,ama yapmak kısmet olmamıştı.Ta ki burada yazdığım gibi CARTE D'OR bize gelene kadar.
Babanga sana ikinci kere karşı geliyor gibi oluyorum ama,bazen kolay da iyi olabiliyor.Mutfağa yapmak için girdikten çok ama çok kısa bir süre sonra bu macaronlar hazırdı.
Bir şey daha söylemek istiyorum.Yapmaya niyetlendiğinizde 2 paketten yapın.Çünkü bir paket yetmeyecektir.Ya da yapınca kimseye vermeden gizlice tek başınıza yiyin.:))))


Şaka bir yana CARTE D'OR yine yapacağını yapmış tatlı serisi çok iştah açıcı.Denemediyseniz tavsiye ederim.Ben denedikçe sizlerle paylaşacağım...
Sevgiyle kalın.........

Bloguma Dokunma

Bu nasıl iştir anlamadım.Çoğumuzun hiçbir menfaat gözetmeksizin güzel bir paylaşım yaşadığı İş hayatında olan ya da olmayan küçüğü büyüğü genci ya da yaşlısı bir sürü insanın güzel birşeyler paylaştığı blogumuz bir anda kapandı.Yılların emeği bir anda uçup gidecekmi? Onca emek heba mı olacak?Blogspot tümden kapatılmış sanırım.Lütfen blogumuza dokunmayın.

Konu ile ilgili bilgisi olan arkadaşlar paylaşırsa sevinirim.Hiç olmazsa Facebookdan haberleşelim.

Çocuklar Gülsün Diye

Çocuklar dünyanın en güzel varlıkları.Onlarsız bir dünya düşünülebilir mi?Onlar samimi,onlar masum,onlar melek.Onlar şekillendirilmek üzere yeryüzüne armağan edilen küçücük canlılar.Ne verirseniz onu alabileceğiniz varlıklar.Allahın bir lütfu çocuklar,dünyamıza girdiklerinde bize mutlulukların en güzelini tattıran küçük insanlar.

Oldum olası çocukları çok severim ama anne olduğumdan beri daha bir hassas oldum çocuk konusunda.Onlarla ilgili iyi ya da kötü herşey beni taaa derinden etkiler.

Şimdi bir an gözlerinizi kapayıp çocuğunuz için yaptıklarınızı,ona sunduğunuz imkanları bir düşünün.Neler neler değil mi size göre o herşeyin ama herşeyin en iyisine layık.Tabiiki öyle ama maalesef bu imkanların hiçbirine sahip olamayan o kadar çok çocuk var ki.

Ne olur onlara birazcık destek olsak.Belki bizlerin gönderdikten sonra unutacağı kadar küçük bir tutar onların hayatını değiştirecek,ufkunu açacak,ona yeni birşey öğrenme imkanı sunacak.

Belki bizim çocuğumuza aldığımız bir oyuncak hatta bir çikolata parası kadar bir tutarla onların dünyası aydınlanacak.Sadece eleştirmek değil,bu eleştirdiklerimizi değiştirmek için de birşeyler yapmalı taşın altına elimizi koyamıyorsak hiç değilse parmağımızı koymalıyız.

Hadi onların minik ellerini tutalım.Çocuklar gülerse dünya güler,içimiz dışımız güler

O zaman bir çocuğu gülümsetelim.

ÇOCUKLAR GÜLSÜN DİYE bir tık (Ayrıntısına buradan bakabilirsiniz)

Garanti Bankası Şube Kodu : 395

Hesap No: TR970006200039500006211111

Turkcell SMS No: 1234

Vodafone SMS No: 2345

Bosch Çevre Kulübü

Bosch Çevre Kulübü Minikler’den sonra
şimdi de Yıldızlar Kategorisi yayında
Bosch Ev Aletleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü, ilk olarak,
4 - 7 yaş grubu çocuklara yönelik hazırladığı “Minikler Kategorisi” ile
yayın hayatına merhaba diyen doğa dostu web sitesinin 8 - 13 yaş grubundaki
çocuklara ve gençlere özel içerikle hazırladığı “Yıldızlar Kategorisi”ni de yayına açtı.
Çevreden uzaya, kültür-sanattan eğlenceye, Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu’ndan spora kadar birçok konuda içerik sunan site, yalnızca bilgi vermekle kalmıyor, oyunlar ve eğlenceli uygulamalarla kullanıcılarının sitede keyifli vakit geçirmesini sağlıyor.
“Yaşam için teknoloji” sloganıyla sadece günlük yaşamımızı değil, geleceğimizi de iyileştiren teknolojiler sunan Bosch Ev Aletleri, geleceğe karşı sorumluluğunun bilinci ve doğa dostu nesiller yetiştirilmesine katkıda bulunmak hedefi ile kurduğu ve açılışını 4 - 7 yaş grubundaki çocukların, çevre ile ilgili temel bilgileri eğlenceli bir şekilde öğrenmesini amaçlayan Minikler Kategorisi ile yaptığı http://www.bosch-cevrekulubu.com/ internet sitesinde, yeni bir kategori daha açtı. 8 – 13 yaş grubu çocuklara özel bir içerik ile hazırlanan Yıldızlar Kategorisi doğa, kültür-sanat, uzay, spor gibi birçok konuda yalnızca bilgi vermekle kalmıyor, oyunlar ve eğlenceli uygulamalarla kullanıcılarının sitede keyifli vakit geçirmelerini sağlıyor. Çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimine katkı sağlayacak etkinliklere de yine site üzerinden ulaşılabiliyor. Özgün içeriği ve dinamik atmosferi ile dikkat çeken sitede yer alan karakterlerin illüstrasyonları, kullanılan renkler, foto-galeriler ve fon müziği, Bosch Çevre Kulübü Yıldızlar Kategorisi’ne canlılık katıyor.


Bosch Çevre Kulübü’nün Yıldızlar’ı ile tanışın
Bosch Çevre Kulübü Yıldızlar Kategorisi, Duru, Orçun, Melis, Mert ve Nil adlarındaki beş muhabirin yönettiği bir site. Muhabirlerden her biri ayrı ayrı ilgi alanları doğrultusunda öğrendiklerini kendi dillerinde aktarıyor, siteyi ziyaret eden arkadaşlarını kendi dünyaları ile tanıştırıyor.
Çevre Yolu’nun yöneticisi olan Duru, ziyaretçilere çevreyle ilgili bilgiler veriyor, hayvanlarla röportajlar yaparak, doğa fotoğraflarını paylaşıyor.
Kültür Kültür Kültür’ün yöneticisi Melis, dünyanın dört bir köşesinden kültür ve sanat haberleri, gezi yorumları ve fotoğrafları ile eğlenceli bilgiler veriyor.
Kozmik O da! bölümünde Orçun, fantastik bilgiler, uzay yolu maceraları ve astral sözlük ile arkadaşlarına ilginç aktarımlarda bulunuyor.
Eğlenmece bölümünün yöneticisi Nil, birbirinden yeni ve eğlenceli oyunlar, matrak mektuplar ve duygusal şiirlerle ziyaretçilerin keyfine keyif katıyor.
Spor-Aktif’in yöneticisi Mert, sportif kişiliği ile bütünleşen bu bölümde, en güncel ve dinamik spor haberlerini aktarıyor.




Facebook’la bağlanma ve paylaşma imkanı
8 – 13 yaş grubu çocuk ve gençlerin sıkça kullandığı Facebook’la bağlantılı olan Yıldızlar Kategorisi, kullanıcılar için daha interaktif bir ortama dönüşüyor. Kullanıcılar, siteye, kendi Facebook hesaplarıyla bağlanabilmenin yanı sıra haber ve fotoğrafları da paylaşabiliyor. Üstelik kulüp yıldızları Duru, Orçun, Melis, Mert ve Nil’in Facebook sayfalarına kolayca ulaşabiliyor ve buradan da onlarla iletişim kurabiliyor.
Danışmanlar sayesinde ebeveynlerin içi rahat
Bosch Çevre Kulübü web sitesine danışmanlar da destek veriyor. Sitede paylaşılan içerikler, tamamen fiziksel ve ruhsal açıdan gelişim döneminde olan 8 - 13 yaş grubundaki çocuk ve gençlere özel olarak hazırlanıyor. Sitedeki tüm içerikler Pusula Psikoloji Çocuk Genç ve Aile Merkezi’ndeki Pedagog/Özel Eğitimci Duygu Akdoğan Şenler ile Klinik Psikolog Çiğdem Çalkılıç Taylor’un onayından geçerek, yayına alınıyor.
Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu ile ilgili en güncel haberleri de bu siteden takip edin!
Bosch Çevre Kulübü web sitesi, çocuklara ayrıca, Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu ve Sadri Alışık Kültür Merkezi işbirliğiyle çevre bilinci, hayvan ve doğa sevgisi aşılamak hedefiyle hazırlanan “La Fonten Orman Mahkemesinde” adlı oyunla ilgili bilgilere ulaşma imkanı da sunuyor. Sahnelendiği günden bu yana 17 bini aşkın çocuğa ulaşan tiyatro oyunuyla ilgili izleyici görüşleri, sezon programı, oyuncularla yapılan söyleşiler, oyun sırasında yapılan çekimlerden oluşan video ve fotoğraf galerisi de Bosch Çevre Kulübü’nde yer alıyor.
Bosch Ev Aletleri, çevre ve eğitim için 2002’den bu yana çalışıyor
2002 yılında Deniz Temiz Turmepa işbirliğiyle gelecek kuşaklara temiz ve yaşanılabilir bir dünya bırakmak için çevre çalışmalarına destek veren Bosch Ev Aletleri, aynı yıldan bu yana da Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile eğitim odaklı projeler yürütüyor, çeşitli çalışmalara destek oluyor. Sürdürülebilir kalkınmaya ve çevre eğitimine katkı sağlamayı amaçlayan Yeşil Kutu Çevre Eğitimi Projesi’ni, 2008 yılından bu yana hem maddi hem de manevi olarak destekliyor. Proje kapsamında Mart 2011 itibariyle toplamda yaklaşık 11.000 öğretmen ve 1 milyonu aşkın öğrenciye ulaşıldı. Bosch Ev Aletleri’nin aynı yıl hayata geçirdiği bir diğer çevre ve eğitim odaklı kurumsal sosyal sorumluluk projesi ise Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu. Tiyatronun evrensel dilini kullanarak, çevre konusunda bilinçli bireyler yaratılmasına katkıda bulunmayı hedefleyen proje kapsamında bugüne kadar iki farklı oyun ile toplamda 31 bini aşkın çocuğa çevre koruma bilinci, doğa ve hayvan sevgisi aşılandı.
“Bosch ürünleri size yalnızca günlük yaşamınızı değil geleceğinizi de iyileştiren teknolojiler sunar”
Daha detaylı bilgi almak isteyen tüketiciler, Türkiye’nin her yerinden ulaşabilecekleri Bosch Çağrı Yönetim Merkezini arayabilirler (444 6 333) http://www.bosch-home.com/

Algida Magnum Mini,Hazzı Dev Gibi

Hayırlı akşamlar herkese,
2011 yılının şu son haftasında,Algida Magnum Mini ile yüzümüze kocaman bir gülücük,damaklarımıza da tatlı bir serinlik sağladı.Momento kartımız da kocaman bir bonus oldu yanında.Koca bir yılı, ağız tadıyla uğurlattığı için Algida'ya kocaman teşekkürler.

Sıcak Bir Gelişme KOSKA

Hayırlı ve güzel bir akşam diliyorum hepinize.Hepinize bir kez daha çok teşekkür etmek isterim.Dün telefonum hiç susmadı.Arayan,mesaj atan herkese çok teşekkür ederim.Dün dolu dolu özel olduğumu ve sevildiğimi hissettim.Sağolun varolun.
Koska'da doğum günüm olduğunu duymuş olsa gerek! bugün bana güzel ve çok tatlı bir hediye göndermiş.
Koskayı anlatmaya hiç gerek yok bence.Çünkü onu bilmeyen yok.Ben yıllardır ürünlerini gönül rahatlığı içinde gözüm kapalı kullanırım.Birkez bile pişman olduğum olmadı.En çok tükettiğimizde helva ve tahinidir.Kışın dolabımızdan eksik olmaz.Zaten kendimi bildim bileli,babam masaya helvasız oturmaz ve o kadar ısrar ederdi ki yememiz için çoğu zaman onun ısrarına inatla yemeyerek karşılık verdim.Ama böyle bir lezzet karşısında ayak diremek de çok akıllıca olmuyor.
Şimdi sıcak helva ile karşımızda Koska.Gerçi bu sıcak helvayı,normal helvayı güveçlere koyarak fırnda yapardım uzun zamandır ama böyle hazırı çok daha rahat tabiiki.Bütün yapmanız gereken kutunun üzerindeki folyoyu kaldırıp 150 derecede 10 dakika tutmak.
Bizim evde balık arkası mutlaka yenilen helva artık sıcak helva olarak soframızda yer alacak.

Bugün akşam yemekten sonra bebe başımda bekledi hadi yap diye.Ben de ne yaptım?Helvanın kapağını açtım ve 150 derecede 10 dakika Philips AirFryer'da tuttum.Allahım manzara süperdi.Ağzımız yana yana sıcakken yedik yuttuk.
Teşekkürler Koska ağzımızı tatlandırdın.

Annemi İstiyorum

Anne olmak dünyanın en kutsal şeyi.Allah dileyen,isteyen herkese bu duyguyu yaşatsın.Anne olmak insana düşünmeyi ama yüzeysel değil derin derin düşünmeyi,merhameti,sevmeyi ama herşeyi sevmeyi,ağlamayı ,gülmeyi,şükretmeyi,yeryüzünde güzel ve iyi ne varsa hepsini öğretiyor.O minicik canlıyı kucağınıza aldığınız anda tüm dünyanız değişiyor birden bire büyüyüp bir deve dönüşüyorsunuz.Herşeyi yapmaya,herşeyin üstesinden gelmeye,mücadeleye muktedir oluyorsunuz.

Allah annelerimize uzun ömürler versin çocuklarımıza da hayırlı ve güzel yazılar yazsın şansları ve bahtları açık olsun.



Türkiye’de pek çok kadın farklı sebeplerden ötürü erken doğum yapmak zorunda kalıyor. Devlet doğum iznini, doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz olmak üzere toplam 16 hafta olarak belirlemiş durumda. Erken doğan bebekler, zamanında doğan bebeklere göre daha fazla bakım ve anne sütü ihtiyaçları olduğu halde, bu süreyi kuvözde geçiriyorlar. Prematüre bebekler, kuvözden çıktıkları anda anneleri işe başlamış oluyor. O zaman erken doğan bebeklerin annelerine daha uzun süre doğum izni verilmesi gerekmez mi? Pınar Reyhan, Yeni ANNE ve Yeni HAMİLE ekibiyle birlikte sorunun değil, çözümün bir parçası oluyor. “Annemi İstiyorum” sosyal sorumluluk projesini duyurmak için siz de kampanyanın detaylarını paylaşın, hep birlikte erken doğum yapan annelere ve bebeklerine umut olalım. Erken doğan bebekler, anne sütü ve sevgisinden mahrum kalmasın diyorsanız http://www.annemiistiyorum.com/ ‘daki formu doldurarak kampanyaya destek olabilirsiniz.




SILVERLINE İLE EN BAŞARILI FIRIN YEMEKLERİ YARIŞMASI”

Hayırlı akşamlar,bir iş günü daha geride kaldı.İşimizi yaptık evimize geldik.Dışarısı buz gibi,arada kar atıştırıyor.Bu sene kışa doyduk resmen.Evde olanlar için güzel manzaralar oluşuyor fakat dışarıda olanlara Allah yardım etsin.

Geçen hafta sonu SILVERLINE etkinliği için güzel bir davet aldım.Hep diyorum ya bu etkinlikler,kuralınca yapılırsa,bence çok faydalı oluyor.Hem ürünü tanıyor,hem bir araya gelip hoş sohbetler ediyoruz.Sağolsunlar bizi çok güzel ağırladılar.Güler yüz olan yerde hep güzellik olur ya.Son derece güzel bir etkinlik oldu.
Chef's İstanbul Mutfak Atölyesi'nin kurucusu sayın Gülhan Kara'nın katılımıyla olay daha bir hareketlendi,güzelleşti.Gülhan Hanım çok tatlı,çok samimi.Elleri ile bize Ispanaklı Kiş ve Elmalı Pay yaptı.

Ispanaklı kiş muhteşemdi.Elmalı Payın pişerken verdiği koku bile yeterliydi.

Bu arada SILVERLINE 1 Mart ile 15 Nisan tarihleri arasında,güzel bir yarışma düzenliyor.En Başarılı Fırın Yemekleri yarışacak.Herkese açık,katılamayı düşünenler için ayrıntı aşağıda, bilginiz olsun.

SILVERLINE İLE
“EN BAŞARILI FIRIN YEMEKLERİ YARIŞMASI”
BAŞLIYOR

Birbirinden şık tasarımları ile mutfakta hanımların gönlünü fetheden Silverline,
şimdi de “En Başarılı Fırın Yemekleri Yarışması” ile mutfaklardaki kahramanların lezzetlerini paylaşıyor.

Ankastre mutfak ürünleri markası Silverline’ın sponsorluğu ve Chef’s İstanbul Mutfak Atölyesi’nin katkıları ile bu sene ilki düzenlenen “En Başarılı Fırın Yemekleri Yarışması” başladı.

Mutfakta kendine güvenen, özellikle fırın yemekleri konusunda “en iyi benim” diyen, özgün ve yaratıcı tarifler üretebilen herkesi www.facebook.com/SilverlineAnkastre adresi üzerinden kendi tariflerini paylaşmaya bekliyoruz.

1 Mart – 15 Nisan tarihleri arasında Silverline’ın facebook sayfası üzerinden toplanacak başvurular Mutfak Koçu Gülhan Kara tarafından değerlendirilecek. Finalist olarak seçilen 10 yarışmacı, tariflerini Chef’s İstanbul Mutfak Atölyesinde birebir uygulayarak büyük ödülleri kazanmak için yarışacak.

İlk 3’e giren finalistlerin birbirinden şık ödüller kazanacağı yarışmada; Birinci SLV 240 fırının; İkinci AS 126 F ocağın; Üçüncü ise Crystal Line Inox aspiratörün sahibi olacak.



Detaylı Bilgi İçin:

Silverline Ankastre Mutfak Ürünleri BPM Look Halkla İlişkiler
Başak Menteş Burçin Beyenal
Basak.mentes@silverline.com.tr burcin@bpmlook.com
Tel: 0 212 484 48 00 Tel: 0 212 241 08 02

HOŞGELDİNİZ

Merhaba 21/02/2009 itibari ile bu aleme dahil olmuş durumdayım

Tasarladığım ve yapmak istediğim çok fazla şey var aklımda .Öncelikle böyle bir blog açmaya karar verdiğimde düşümcemi aktardığım ve bana destek olan herkese çok ama çok teşekkür ediyorum.

Çok yakında blogumu çok daha güzel bir hale getirmeye çalışacağım.Bu konuda siz izleyicilerin ve tüm arkadaşlarımın yönlendirmesini de değerlendireceğim.

Kendimce ordan burdan ,biraz yemek biraz çocuk,biraz iş vs hakkında daha doğrusu hayata dair sizlerle birşeyler paylaşmaya çalışacağım.

Günün birinde bu blogu ziyaret edecek herkesin burada kendine göre birşey bulmasını umarak KENDİMCE hoşgeldiniz diyorum .

Görüşmek üzere........

Dünya Tiyatrolar Günü

Tiyatro,toplum kültürünün aynasıdır.Ne kadar doğru ve güzel bir cümle.Zaten hep öyle değilmidir.Bir toplumun eğitim,kültür seviyesi sanat seviyesinden belli olmaz mı?Çocuk nasıl ailenin aynasıysa,sanat da toplumun aynasıdır.
Bir ülkenin kültürü,neye gülüp,neye ağladığı,ne okuduğu,ne kadar okuduğu,ne izlediği ile kolayca ölçülebilir.
Sanat evrenseldir de yola çıkarak,temelde insan olmanın verdiği özellikleri düşünerek,genelde aynı şeylere gülüp,aynı şeylere üzülür,çoğu olaya benzer tepkiler veririz.Farklılıklar da gelişmişlik,birikim ve hayata bakış açısına göre değişebilir
Günümüzde çok da hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum tiyatronun.Aslında yaşayan bir olgunun içine girmektir,bir oyunu izlemek.Çünkü her biri diğeri ile tam olarak birebir aynı değildir.Oyunu oynayanın,izleyenle kurduğu bir tür iletişimdir.Duygu alışverişidir,göz temasıdır,anlık tepkidir,tam da gündemi takip etmektir.Denemesi yoktur,tekrar yoktur.Perde açıldığı andan,kapandığı ana kadar yaşayan bir şeydir tam da karşınızda.
Fakat maalesef çok da ilgi yoktur.İlgilenen,takip edip giden elbette pek çok insan vardır ama sinema seyircisi kadar fazla değildir yine de.Çünkü tiyatro izleme şekli bile kültürün ifadesidir.Tiyatronun bir adabı vardır,o salona girip koltukta oturmanın bir şekli vardır.Yarın Dünya Tiyatrolar Günü.Bunu duyurmak istedim.Belki çok sık gitmeyenler,hiç değilse yarın salonları doldurmak ister.Buradan Devlet Tiyatrolarının farklı şehirlerde sergiledikleri oyunlara ulaşabilirsiniz.
Şimdiden keyifli seyirler.......

Ekolojik Pazar






























Kartal da bu pazar ekolojik pazar açılıyor saat 10.00 ile 17:00 arası Kartal Meydanında duyan duymayana duyursun lütfen ,ben sabırsızlıkla bekliyorum



Ayrıntıları aşağıdaki linkten öğrenebilirsiniz






XI.XI Sonsuzluk Gourmet Naturel Sızma Zeytinyağı

Geçenlerde davetli olduğum ama katılamadığım bir etkinliği, sizlere duyurmak istedim.Çok istememe rağmen rahatsızlığım nedeniyle ,gidememiştim.Zeytinyağı sevenlere ve bu konuya ilgi duyanlara duyurulur diyerek buyrun diyorum.


XI.XI SONSUZLUK Gurme Naturel Sızma Zeytinyağ, Türkiye’de ve dünyada yegane kalan üretim şekli ile en nadide ve kaliteli sofralık zeytinlerden hiç bir işlem görmeden üretildi. Naturel, ilk ve kuru baskı, eşsiz bir tada sahip sahip olan gerçek bir zeytinyağdır.
1930 yılından beri Mudanya Trilye bölgesinde var olan Taş Baskı Yağhane’de limitli olarak üretilen bu nadide zeytinyağları, özenle bakımı yapılan 300 yıllık zeytin ağaçlarından kimyasal gübre kullanılmadan elde edilmektedir. Dinlendirilmek üzere 150 yıllık tarihi küplere alınan XI.XI Sonsuzluk Gourmet Naturel Sızma zeytinyağları üretim aşamasında özellikle metal ile temas etmediği ve kimyasal bir işleme tabi tutulmadığından dolayı yüksek aromatik değere ve enfes bir tada sahiptir. Tüm mineral ve vitamin değerleri aynen korunmaktadır.Özellikle filtre edilmeden 1 ay dinlendirildikten sonra şişelenir ve limitli üretilir. 500 ml şişelerde limitli olarak üretilen XI.XI. Sonsuzluk Gourmet Naturel Sızma Gurme Şarküterilerde, Karaca Porselen mağazalarında satışa sunulmaktadır.
Daha fazla bilgi için tık tık

Lipton İlk Hasat


Hayat o kadar hızla akıyor ki,çoğu zevkten mahrum hale geliyoruz.Öyle ki,olması gereken,hayatın olmazsa olmazları lüks haline dönüşüyor.Çünkü her şey acele,herkesin işi önemli ve vakit dar.Bu koşturma içinde de,çoğu alışkanlıklar ya kayboluyor ya da daha kolay bir yol aranıyor.Ama şu da var ki,her zaman babangamın çocuklara verdiği öğüt gibi zor olan iyidir.Çünkü zor olanda hem emek,hem sabır vardır.Emek ile sabır bir araya geldiğinde ortaya çıkan şey kötü olabilir mi?
Çünkü yaptığınız her ne ise,en iyisini yapmak için bir efor harcamış ,hem de onun kendini tamamlayıp olgunlaşması için beklemişsiniz.Zaten insanların en zor başardıkları,ya da kaçındıkları şey bunlar emek ve sabır.Oysa ne güzel  bir meziyettir, bir şeye emek verip sonra da neticesi için beklemek sabretmek.
Konu niye buraya geldi diyeceksiniz,ben de dem diyeceğim .Genelde çok kullanılan bir kelimedir demlemek,demlenmek,deminin çıkması.Olgunlaşması gereken,hemen her şey için kullanılır bu kelime.Hatta hiç unutmam yeni evlendiğimde ilk yemek davetinde açılan sohbette,bir aile büyüğü şöyle demişti:Kadın dediğin yıllar geçtikçe demini bulup kadın olur.
Gelelim asıl konumuza,çay hayatımızın olmazsa olmazıdır.En azından çoğumuz için böyledir.Hem keyif içindir,hem muhabbet.Sabah kahvaltısı,ikindi çayı,akşam yemek üzeri derken baya bir tüketilir.Arkadaş arasında bile davetler çaya gelin biçiminde şekillenir.Ha bir de ramazan ayında sanırım tüketim katlanır en azından bizim evde öyledir.İftar masasına oturulduğunda,çay da demlenmiş hazır olur.Sahurlar çaysız düşünülemez.Bu kadar hayatımızın içinde olan,belki de günlük su ihtiyacımızdan fazla tükettiğimiz çayın bir demleme ritüeli vardır ve olmalıdır.Örneğin japonlar bunu ne büyük bir saygı ile gerçekleştirirler bir tören şeklinde.Bizde de tiryakileri bilir ama,en başta da dediğim gibi,zamansızlıktan çoğu zaman da sallama çay dediğimiz tali yola saparız.
Efendim sağolsun Lipton yıllardır mutfağımın çay ustasıdır.Bu Yeni hasat çayında kokusu ve tadını bir deneyin derim.Eğer gerçekten çayı seviyorsanız,mutlaka bu ilk hasat Lipton'un tad ve kokuda ki farkını anlayacaksınız.Yarın pazar,sabah kahvaltısında şöyle mis gibi kokan,tavşan kanı,dumanı üzerinde bir çaya kim hayır diyebilir ki?
Herkese keyifli ve mutlu pazarlar.......

Philips AirFryer

Herkese merhaba,
Güzel bir hafta sonu yaşamanızı dileyerek,kalbinize dokunmak isterim.Çünkü sizler yani blogumu takip eden herkes,benim için çok değerli.Yorum yazan,ya da yazmadan sadece izleyen,belki buradan esinlenip yemek yapmaya başlayan,tarifimi deneyen,denemeden sadece okuyan herkes ama herkes çok değerli.Hep derim,blog yazmaya başladıktan sonra,hayatıma bir renk daha eklendi.Gökkuşağıma eklenen her renk beni mutlu ediyor.Bir renk bir deneyim,bir mutluluk demek bana göre.Yeni bir arkadaş,yeni bir deneyim,yeni bir gülümseme demek.Philips AirFryer'da hayatıma giren yeni bir renk.Öncelikle şunu belirteyim ki,kullanıp da memnun olmadığım,beni mutlu etmeyen hiç bir şeyi,hiç bir konuyu burada sizlere,sizleri yanıltacak şekilde anlatmam.Bunu bilmenizi isterim.Bir kez şu üstteki resme dikkatle bakmanızı rica ediyorum.Dikkatle insanların yüzüne bakın.Ne görüyorsunuz?Gülümseme ama samimiyetle gülümseme.Mutlu insanlar.Ortak bir zevki,keyfi,mutluluğu paylaşan farklı farklı insanlar.Farklı işler yapan,farklı kültür seviyesinde,farklı hayatlar yaşayan değişik insanlar.Ama ortak bir payda da buluşmuş,birlikte zaman geçirmekten mutlu olan insanlar.Hepsi arkadaşım,beni mutlu eden,yüzümü güldüren,onlarla geçirdiğim her dakikadan keyif aldığım arkadaşlarım.Ortak zevkimiz ne mi?Çok basit yemek yapmak.Evet bu kadar basit ama bir o kadar önemli.Yemek üzerine günlerce konuşup,saatlerce okuyabilirim.Bazıları için saçma olabilir ama konuştuğunuz da göreceksiniz ki,kim yemek yemeyi,ya da şık bir sunum ile önüne konulan güzel bir tabağı reddedebilir ki?Buradan yola çıkarak,yemek yaparken hayatımı kolaylaştıran,mutfakta yaptığım işin süresini kısaltıp,bana zaman kazandıran her alet benim için çok önemli.Mutfak,evde bana ait, nadir alanlardan.Babanga,Ankaralım ve Bebemi blogumu takip edenler artık tanıyor.Yemek yemeyi seven,3 kocaman adam hayatımın tam da ortasında oturuyor.Ben de onlara değişik şeyler yapmayı,şaşırtmayı ,mutlu etmeyi çok seviyorum.Bu da,beni mutlu ediyor.Bu nedenle çoğu zaman,evde bulunduğum zamanda vaktim,mutfakta geçiyor.Küçük televizyonum,radyom,mp4 ve küçük hoparlörüm ile orada güzel bir ortamım var.Kah radyo,kah seçtiğim müziklerden oluşan mp4 dinleyerek,kah tv de bir dizi izleyerek,fırınım,robotum,mikserim,tencereler ve tavalarımla mutlu mutlu yaşıyorum.Bu gruba yeni bir arkadaş katıldı.Philips AirFryer.Bugün,tüm enerjimi onunla harcadım diyebilirim.Çok güzel anlaştık kendisi ile.O,beni çok mutlu etti.Becerilerine hayran kaldım.İlerleyen zamanlarda bütün bunları sizlerle paylaşacağım.



Şimdilik,şu kadar söyleyeyim ki,Ağustos ayında bizi City Cooks Alkent'te konuk edip,Bu güzel aletle tanıştıran tüm ekibe çok teşekkürler.Gülen yüzleri ve samimiyetleri için.Bizi o kadar güzel ağırlayıp,güzel vakit geçirmemizi sağladıkları için.


Hepinize güzel masalarda,keyifli yemekler yenen,mutlu bir hafta sonu dilerim.


Sevgiler...........................

Hayallerini Kahve Bardaklarına Çizdiler

Kahve Dünyası “Darüşşafaka Bardağı” projesine emek veren Darüşşafakalı öğrencilere teşekkür sertifikası verdi
HAYALLERİNİ KAHVE BARDAKLARINA ÇİZDİLER KAHVE DÜNYASI’NDAN ÖDÜL ALDILAR
Kahve Dünyası, “Darüşşafaka Bardağı” sosyal sorumluluk projesine çizgileriyle hayat veren Darüşşafakalı öğrencilerle Kahve Dünyası İstinye mağazasında bir araya geldi. Kahve Dünyası müşterileri tarafından büyük ilgi gören proje için emek veren minik tasarımcılara birer teşekkür sertifikası verildi.
Kahve Dünyası’nın Darüşşafakalı öğrencilerle yaptığı “Darüşşafaka Bardağı” sosyal sorumluluk projesinin ulaştığı başarıyı kutlamak için, 8 Ekim’de Kahve Dünyası İstinye mağazasında bir sertifika töreni düzenlendi. Tören için Darüşşafakalı öğrencilerle birlikte, Darüşşafaka okulları öğretmenleri ve Kahve Dünyası yetkilileri bir araya geldi.
Birlikte yapılan kahvaltının ardından Darüşşafakalı öğrencilere sertifikalarını sunan Marka ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Eda Terçin, Kahve Dünyası olarak böyle bir proje gerçekleştirmiş olmaktan gurur duyduklarını, Darüşşafaka öğrencilerinin emekleriyle üretilen bardakların, mağazaları ve kahveseverler için ayrı bir renk olduğunu söyledi. Hayal gücü ve yeteneklerini yansıttıkları projenin gördüğü ilgiden dolayı çok mutlu olan minik tasarımcılar, hayatlarının ilk ödülünün almanın heyecanını yaşadılar.
“Darüşşafaka Bardakları”nı renklendiren küçük tasarımcıların kimisi iç mimar, kimisi endüstriyel tasarımcı veya grafiker olmak istiyor. Aralarında, Picasso’dan etkilenen de, çizim yaparken Iron Maiden, Linkin Park gibi metal gruplarının müziklerinden ilham alanlar da var.
“Darüşşafaka Bardağı” projesi Kahve Dünyası’nın Darüşşafaka öğrencilerle el ele vermesiyle gerçekleşti. Öğrenciler, endüstriyel tasarımcı Yeşim Bakırküre ile birlikte workshop çalışmalarına katılarak birbirinden özgün ve yaratıcı tasarımlar hazırladılar. “Darüşşafaka Bardakları” yaklaşık bir yıldır Kahve Dünyası mağazalarında duyarlı kahveseverlerin ilgisine sunuluyor. Şimdiye kadar 6 binden fazla “Darüşşafaka Bardağı” satıldı. 15 TL fiyatla satılan bardaklardan elde edilen gelir Darüşşafakalı öğrencilerin eğitime bağışlanıyor.

ANNEMİN YEMEKLERİ (COŞKUN ARAL)

'' Kalabalık aile sofralarında yenen yemeklerin tadı hep başka olmuştur.İnsan hayatı boyunca çocukken yakaladığı ve belleğine hapsettiği lezzetleri arar durur.Annenin elinden hazırlanan yemeklerin tadını tuzunu öyle kolay kolay bulamaz kimse,annesinin mutfağının dışında bir yerlerde.İşte bu kitap bu arayışın ürünü''


Böyle başlamış ''ANNEMİN YEMEKLERİ '' kitabına Sevgili COŞKUN ARAL


Gerçekten de öyle değilmidir anne yemeği tabiri yokmudur aramızda kullandığımız.Ustaların ustası onlar yani annelerimiz değilmidir.Bekarken hiç bakıp ilgilenmediğimiz yemekleri yapabilmek o tadı verebilmek için evlendikten sonra elimizde telefon,telefonun diğer ucunda annemiz ocağın başına geçmeyenimiz varmı acaba.Onun el kararı göz kararı şeklinde ölçülerine bardak,kaşık ölçüsü istemeyen varmıdır.Ama yine de o lezzeti tam anlamıyla veremeyiz o işin kerameti anne olmaktır.Sizin elinizin lezzeti çocuğunuza,annenizinki size mirastır.Allah bütün annelere sağlıklı uzun ömür versin inşallah.


HOTPOINT-ARISTON'un desteğiyle hazırlanan bu kitapta sevgili Coşkun ARAL çok değerli annesinin lezzetlerini paylaşmış.Keşkekten,lebeniye çorbasına.yuvalamadan,firik pilavına,şekerpareden, hanım göbeğine pek çok değerli ve güzel tarif var.


Sevgili COŞKUN ARAL'a bana bu kitabı hediye olarak göndermesinden çok ama çok büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmeden geçemeyeceğim.Kendisine bir kez daha çok teşekkür ediyor en kısa sürede bu kitabı edinmenizi tavsiye ediyorum

Yaşasın Ben Yazar Oldum


Gazeteyi bir de kadınlardan okuyun!
kadiningazetesi.com evrensel ilkelere sadık, modern ve çağdaş Türk kadınının ihtiyaçlarını gözeten, milli ve manevi değerlerin bilincinde olan bir yayın organıdır. Bir kadının günlük olarak aradığı her konuda düzeyli bilgiler bulabileceği bir internet haber portalıdır.
Kısa zamanda kendi kulvarındaki birçok internet sitesine fark atarak yükselen kadiningazetesi.com, her geçen gün kendini yenilemeye, birçok kişi tarafından takip edilmeye başlamıştır.  İçerik yönü ile diğer benzer sitelerden farklı olan kadiningazetesi.com, güncel haberlerden sağlığa, evlilikten çocuk gelişimine, dekorasyondan modaya, ekonomiden kültür ve sanata, şifalı bitkilerden bahçe ve çiçek bakımına kadar geniş bir kategori yelpazesine sahiptir. Bu yönleri ile ele aldığımızda kadını sadece ‘dış güzelliğine önem verme’ konusunda değil ‘bilinçli kadın bilinçli toplumu ortaya çıkarır’ diyerek kadınların bilinçlenmelerini sağlayan bir internet sitesidir.
Bu güne kadar takipçilerine düzenlemiş olduğu birçok kampanya ile adından söz ettiren kadiningazetesi.com, sosyal medyada da aktif bir rol oynamaktadır.  Birçok dergi ve gazeteye röportaj veren sitemiz, ünlü sanatçılarla yaptığı röportajlarla da çok beğenilmiş, çok sevilmiştir.
Siz de hem gündemden hem de bir kadını ilgilendirebilecek tüm konulardan haberdar olmak istiyorsanız  www.kadiningazetesi.com  adresine bekliyoruz.  Sosyal medyadan takip etmek için
Twitter  = @kadiningazete
Facebook = Kadınıngazetesi adreslerinden bize ulaşabilirsiniz.Bu bir bültendir.

Merhaba sevgili dostlar,uzun zamandır buradan sitemin de adı gibi,kendimce bir şeyler yazıp,sizlerle bir şeyler paylaşıyorum.Hep diyorum zaten yazmayı,bir şeyler paylaşmayı çok seviyorum.Daha doğrusu insanlara dokunmayı,sevdiklerime sevdiğimi söylemeyi,onların kalplerine dokunmayı seviyorum.Blogumu açtığım günden beri çok güzel şeyler oldu hayatımda.Güzel dostluklar edindim,güzel ortamlara girdim,hep kendimi bir adım daha ileriye taşımak için vaktimin ve gücümün el verdiği ölçüde çalıştım.Bazen çok yoruldum,üzüldüm ama hiç vazgeçmedim.Blogum benim 3. çocuğum gibi oldu.
Artık biraz daha iyi şeyler yapmak adına bir adım daha atıp,çok yakın bir zamanda karşınızda,kendimceyemek.com olarak yazıyor olacağım.
Bunun yanında diğer bir güzel haberim de, www.kadiningazetesi.com  sitesinde günün yemeği köşesinde,hergün bir tarif ve bir gönlümden dökülen bir minik yazı ile sizlerle olmaya devam edeceğim.
Bu yolda bana güvenen ve desteğini esirgemeyen bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.Sağolsunlar,varolsunlar.
Haydi bakalım yola daha yeni çıkıyoruz.Allah ışığı ile yolumuzu aydınlatsın inşallah.
Sevgiyle..........

Sizin de Oğlunuz Var mı?

Sizin de oğlunuz var mı?Varsa sizin de yüreğinize ateş düşmüştür.Aslında oğlunuz olmasına,anne olmanıza bile gerek yok,insansanız mutlaka yüreğiniz yanmıştır.
Kıyamadan gözünün içine bakarak büyüttüğümüz çocuklarımız.Onların hepsi bizim çocuklarımız.
20 yaşında ÇOCUKLAR evet hepsi daha çocuktu.
 
Sponsorlar : Yemek Tarifleri | Yemek Tarifi
Copyright © 2013. Bomba Yemek Tarifleri - Tüm Hakları Saklıdır.
Özel tasarım ürünler