
Bugün fikri firardaydım.Bahar mı gelmiş ne.Öğlen yemek arasında iş yerinden kaçıverdik doğaya,yeşile
Oksijen aldım vücudum ,ciğerlerim bayram etti

Huzuru,sesizliği dinledim,kulaklarım ruhum bayram etti

Uzun ince bir yolda sessizce ama huzurla yürüdüm çiçek kokuları ,kuş cıvıltıları arasında

Bu rengarenk çiçekleri seyrettim uzun uzun gözlerim bayram etti.

Sarının,morun ,kırmızının,beyazın ,yeşilin karşısında bunları görebildiğim için şükrettim

Baharın bence en güzel çiçeği papatyaların gerçekten beyaz ve ince olduğunu bir kez daha mutlulukla gördüm

Beyaz bir martı oldum hayali de olsa okyanusların köpüklü dalgalarına göğsümü değirerek ve rüzgarı hissederek uzun uzun özgürce uçtum.Kanatlarımı açabildiğim kadar açtım ve uçtum uçabildiğim kadar

Kah bir yamacın tepesine kondum dinlendim sessizce uzun uzun kah bir su kenarında soluklandım uçmaktan yorulduğumda

Bütün bu renk cümbüşünü seyrederek ve renkleri özümsiyerek

Allahın varlığımız için herşeyi ne kadar güzel yarattığını ve bize sunduğunu düşünerek,tekrar tekrar şükrederek

Fakat her güzel şeyin sonu olduğu gibi bitiverdi zaman.Özgürlüğe ve doğaya ayrılan vakit
Akşam bir de baktım ki bahar yine bir yerlere saklanmış dışarıda soğuk rüzgarlar esiyor bulutlar yüzlerini buruşturmuş yine
Aradım, sağıma soluma baktım öğlen gördüğüm o bahar,o canım renkler nereye saklanmış diye
Aaaa o müzik sesi de nereden geliyor derinden ama çok anlaşılır ve hissedilir biçimde sesin geldiği yöne döndüm ki müzik sesi içimden geliyor bahar da o canlı renkler de içime saklanmış oradalar montumu biraz daha sıkıca kapattım kimse görüp bu keyfe ortak olmasın diye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder