Şükür kavuşturana blogcanlarımmmmm:)
Mümkün olsa da şu an şöyle hepinizi en sevgi dolusundan bir öpsem,bir sarılsam:))) Mümkün olmadığı için ben size pozitif enerjimi göndereyim en iyisi:) İdare edin şimdilik canlı kanlı kavuşana kadar:))))
Tatilimiz bitti ve dün akşam üzeri evimize kavuştuk çok şükür:)
Bu tatilde bir kez daha ne kadar şanslı olduğumu anladım inanın.Dostların arasında mesafe olmadığını,her saniye yan yana olamasakda kalp kalbe olduğumuzu öğrendim...Bizim tayfaya buradan sonsuz öpücükler gönderiyorum...İy ki hayatımdasınız kızlar.Her an yanınızda gibi hissettirdiniz bana kendimi...
Sonracığımaaa tatil izlenimlerimde öğrendim ki yazlık bölgede çalışan bütün uçuk kaçık garsonlar Dolce Gabbana don giyiniyorlar:))))Ay inanın bööö geldi yani 1,5 ay içinde:) Bu ne kötü bir modadır böyle...Hepsi düşük bel giyindiği için donlar fora...saçlarının önlerindeki bir tutam sarı rengi hele hiiiiiç anlatmayayım:)))Millet dağ bayır börtü böcek anlatır,ben neler anlatıyorum size değil mi...:)))) Ama ne yapayım birinin bu akıma dur demesi gerekiyor:))) No Dolce Gabbana...Yes Selanik :))))
Sonracığımaaaa bu sene maço oğlumla tatil ,önceki yıllarımıza göre biraz daha kolay oldu:) En azından inatlaşma süreci oldukça azaldı:) Orta noktalar bulmaya başladık.İşine gelmeyince çığlığı basmadı çok şükür...Ayy ne fena rezil olurduk öyle sokaklarda...hatırlamak bile istemiyorum:)))Kızlara karşı biraz daha nazik davrandı,en azından bu sene havuza girmelerine izin verdi:) Alman çocuklara ingilizce 10 a kadar sayıp hava atıp durdu:)))) En komiği de mesela çocuk Türkçe bilmiyor,Emre konuşuyor konuşuyor,çocuk boş boş suratına bakıyor Emre'nin:) Emre'de çocuk duymadı zannedip ,yaklaşıp ,bağıra bağıra, el kol hareketleriyle anlatmaya çalışıyor derdini,çocukta korkup kaçıyor:)))))Bizimki bozuluyor tabi...böyle böyle laylaylom geçti günlerimiz çok şükür...
Sonracığıma Antalya dönüşü İzmir turu da yapalım dedik.Nokta yerleri gezip Foça'ya uğradık ve yaşamak istediğim yerin orası olduğuna karar verdim...Hatta aşık oldum,kalbimi orada bıraktım diyebilirim...
Ne huzurlu bir yersin sen öyle Foça'cım:) Bayıldım sana:)
İnşallah belki bir gün diye diye hayal kurarak döndük İstanbul'a...Buranın tadı da başka güzel tabii:) Gelir gelmez evim evim güzel evim moduma da girdim hemencik...
Ah ahh...tatiller evde de olsan,denizde de olsan hep güzel geçmez mi zaten:) Mühim olan iç huzurumuz yerinde olsun...Gerisi boş valla...
Şimdilik benden bu kadar...
Herkesi en büsbüyüğünden öpüyorummm ve tarife geçiyorum...
Enginar Çanağında Bezelyeli Pirinç Pilavı
Malzemeler:
1 su bardağı pilavlık pirinç
1/2 su bardağı bezelye
1/2 çay bardağı ayçiçek yağı
2 su bardağı kadar su
tuz
süslemek için,dereotu
Yapılışı:
Pirincleri yıkayıp süzüyoruz.
Ayçiçek yağında 5 dakika kadar kavuruyoruz.Bezelyeyi,tuzu ve suyu da ilave edip karıştırıp pişmeye bırakıyoruz.
Demlendikten sonra dereotu ile süsleyip servis yapıyoruz.
Not: Ben Enginarları limon,şeker,tuz,zeytinyağı ve birazda su ilavesiyle pişirip,bezelyeli pilavı çanak içinde servis yaptım bu defa.Masada oldukça şık göründüler:)Bilginize:)
Afiyet Olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder