Selamlar,sevgiler hepinize,
Bugün çalışmayınca nasıl değerlendirilir,diye düşünüp,belki de şu mekana mı gitsek,caddeye mi insek diyenlere inat pazara gittim.Çalışınca markete bağımlı yaşayanlardanım.Şöyle pazar tezgahları arasında dolaşma keyfini yaşadım bugün.Renk renk sebzeler,meyveler arasında uzunca da bir yürüyüş yapmış oldum.İnsanın her tezgahta,aklı kalıyor.Hepsinden almak,pişirmek için deli oluyorum.Bu durum bazıları tarafından normal karşılanmayabilir ama,yemeğe gönül verenler ne demek istediğimi anlıyorlardır eminim.
Şöyle kahvaltılık hafif acılı Kandıra biberi,elinizle bölerken çıt diye sesini duyduğunuz Ayşe kadın fasulye,mis kokulu maydanoz,minicik incecik kabuklu salatalık,rengiyle bile içinizde bir aşk uyandıran çilekler ve tam yanağa dayamalık kara dut aldıklarımın bir kısmı.
Gerçi artık yasak olduğundan pazarcıların o güzel nükteli bağırışları pek yoktu ama,bir tezgahın önünden geçerken,ssk doktoru gibi uzaktan bakma,yemeden alma diyen bir pazarcıyı duydum.Çok da güldüm nereden bulurlar bu lafları.
Şimdi mutfağa gidiyorum.Patlıcanlar güzel bir karnıyarığa dönüşecek.Kütür kütür salatalıklar cacığın içinde yerini alacak.Bol tereyağlı bir beyaz pilav demlenerek,masada baş köşeye geçecek.Fasulye zeytinyağı ile sarmaş dolaş olacak,bu senenin ilk çilek reçeli kaynamaya başlayıp kokusu tüm eve yayılacak.Dutlar ne mi olacak?Onları önce iyice bir seyretmek istiyorum.Önce bir gözümü doyuracağım onunla
Sevgiyle kalın.......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder