Anneciğin sevgilisi..Nasıl güzel açmış değil mi?Maşallah demeyi unutmayınız lütfen!
Tomaralar ve Lahanalar Trabzon'dan gelmişti..İlk akla gelen tomara diblesi oldu..Bir de tomara tavası yapılır farklı olaraktan..Tomaralara burada ne deniyor bilmiyorum..Trabzon'dan kaç kişiyi aradımsa, 40 yıllık tomaranın başka ne adı var diye de benle dalga geçtiler..Kısaca bu ot'a Trabzon'da tomara deniliyor..Pazarlarda ki Karadeniz bayanları kesin bilirler..Biraz önce annemin
başının etini yedim, neden farklı bir ismi yok diye..Kadıncağız benden kurtulmak
için çabuk çabuk yatmaya gitti..))
Tomaralar demet halinde olup,çok incecik dal gibiler..Yaprakları yok anlayacağınız..Karadeniz'in otları sanırım Eğe otlarına pek benzemiyor..
Tatmak ve yakından görmek gerek..)
İçinizden bu otu bileniniz varsa benimle paylaşır mı?..Lütfen!Bizde otların ve sebzelerin isimleri çok farklıdır..Mesela;Pancarın Çukundur olduğunu bilirmiydiniz?
Hatta benim gibi, Kadıköy balıkçı çarşısında yana yakıla çukundur arayıp,satıcıları şaşkın ettiğiniz oldu mu?
Hazırlanışı
Bir bağ tomaranın kabukları soyulup,kesilip haşlanır.
1 soğan,1 domates rendesi,karabiber zeytinyağ ve tereyağda kavrulur.
Üzerine yıkanmış pirinçler ve tomaralar konulup,karıştırılmadan sin ateşte pişirilip demlenir.
Servis edileceği zaman üzerine nane serpilip, karıştırılıp servis
tabağına alınır.
Afiyetler olsun..
Lahanalar Trabzon'dan gelmişti ve taze taze sarılmıştı..
Her yiyen lahana değilde asma yaprağı sanmıştı..
Kalem gibi sarılıp, çok nefis olmuşlardı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder