Sarambula,Zarganlı Pazı Pirinçlisi,Pırasa Diblesi,Dökme Hamsi Kuşu

Geçtiğimiz hafta Trabzon'dan gelen misafirlerimiz için yapılmıştı bu yemekler..Tamamiyle orjinal olan bu yemekler halen sıklıkla akrabalarımız arasında sevilerek yapılır..Bizde sarambula ve zarganlı pek sevilmediğinden hiç yapılmaz..Fakat bunun yanı sıra, hamsi kuşu ve pırasa diblesi, mutfağımızdan hiç eksik olmaz..Sarambulayı ve zarganlıyı hiç bir yerde bulamazsınız..Benim gibi çoğu kişininde damak tadına uygun olmayacağından eminim..Tariflerini gecikmeli olarak sizlerle paylaşacağım..

Fotoğraflar çok güzel çıkmadı..Aşama aşama yapılışını sizlerle paylaşmak çok isterdim ama olmadı..

Zarganalı Pazı Pirinçlisi

TÜM ÇOCUKLARIN, 23 NİSAN ULUSAL EĞEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINI KUTLUYORUM..GÜLEN YÜZLERİNİZ HİÇ SOLMASIN..!!



Arkadaşlar,Trabzon'lu olduğumu sanırım içinizde bilmeyeniniz kalmadı..Bizim ne anne tarafından,ne de baba tarafından köyümüz hiç olmadı..Çocukluğum Trabzon'un Faroz mahallesinde geçmiştir..Hani şimdilerde TV kanallarını işgal eden, FAROZ KESMESİ(KOL BASTI) oyunu benim doğduğum mahallenin oyunudur.Mahalle dediğime de bakmayınız,her 2 evden biri akraba evidir.Yani herkes herkese uzaktan yakından akrabadır..))

İşte bu yemeklerimiz doğdumdan beri orada yapılır..Hatta annemin,anneannesi ve o'nunda akrabalarının yapmış oldukları bu yemekler,günümüze gelene kadar biraz değişikliklere uğradılar haliyle..Halen bu yemekleri orada bilmeyen çok kişi var..Hatta öyle bir şey ki,köy ve kasabada yapılan yemekler bile farklı olur bizdekilerden..Bizim mahallemizin bu yemeklerini,eski Başbakanlarımız ve C.Başkanlarımız bile tatmıştırlar..Mahallemiz politik,tiyatrocu,sanatçı,yazar ve aklınıza gelmeyen çok ünlüleri bizzat konuk etmiştir..Rahmetli dedeciğimin bile eski C.BAŞKANI ve bakanlarla çekilmiş çok fotoğrafları vardır..Hatta rahmetli anneannemin yemekleri nam saldığından,dışarıdan gelen misafirlere özellikle anneannem yardımcıları ile yemek yaparmış..Sanırım bu anadan-kızına,kızından-kızına geçer diyecekken,bana sadece kek hastalığı geçmiş dermişim..Sizlerle bir tarifi paylaşmak isterken,konuyu nereden nerelere taşıdığımı farkettim..Affınıza sığınıyorum arkadaşlar....!!

Malzemeler (göz kararı)
2 adet orta boy kuru soğan
2 bağ pazı (sadece yaprakları)
pirinç
tuz
karabiber
sıvıyağ
zargana balığı
pilava dağlamak için tereyağ
tepesi içinde taze nane

Hazırlanışı
Pazılar yıkanıp ince ince doğranırlar.

Soğanlar yemeklik doğranıp hazırlanır.

Zarganalar temizlenip 3 parçaya kesilip sadece
kuyruk tarafları alınır.

Yayvan tencereye sıvı yağ koyulup soğanlar bir-iki çevrilir.

Yıkanmış pirinc,tuz,karabiberi eklenip tencere sallanıp pirinçler düzleştirilir.

Kıyılmış pazılar, tencerenin kenarlarını yuvarlak biçimde kaplayacak gibi yerleştirilir.(tencerenin ortası açık olacak.)

5-10 dk pişip pazılar sönünce zarganalar tencerenin orta kısmına dizilirler.

Tekrar tencerenin kapağı kapatılıp,kısık ateşte yaklaşık 15 dk pişirilecek.
(çok kısık olacak ki,zarganalar o bugu ile pişsinler)

Pilav pişip iyice demlendikten sonra,zarganaların orta kılçıkları dikkatlice çıkartılır.

Bu aşamada çok az tereyağ dağlanıp pilavın üzerine gezdirilir.

Daha sonra zarganalara zarar verilmeyecek şekilde karıştırılıp servis tabağına alınır.

Üzerine bol nane serpiştirilir.

Not:Bu pilavı hazırlamak için zargana zamanı dondurucuda zarganalar saklanır.
Zeytinyağlı olan bu pilav Trabzon'da bile çoğu kişi tarafından bilinmez..

Karayemiş

Karadut kuzenimin bahçesinden..Bu güzelliği sizlerle paylaşmadan ve sevgili Nuray'cığımı anmadan geçemedim..)

Şeker tadında harika bir hafta sonu diliyorum sizlere..Gönlünüz bol,yüreğiniz güzelliklerle dolu olsun her daim!


Karayemiş Trabzon'luların en has meyvesidir..İçlerinde en makbulü olan "Kiraz" Karayemişidir.Oturduğumuz binanın bahçesinde de tam 3 çeşit Karayemiş ağacı mevcuttur..(Fotoğrafını paylaştığım Karayemiş de bahçemizin ürünü olup,Kiraz Karayemişidir.)
Sayemizde apartmanda oturanların hepsi müptelası olmuştur..Önceden tanınmadığından yabani meyve olanarak bilinirdi..Şimdi yollardaki Karayemiş ağaçlarının üzerinde bile bir tane kalmıyor..Tadı alındı,nerelere şifa olduğu bilindi..))Kısaca Karadenizlilerin olduğu her yerde mutlaka bir Karayemiş ağacına rastlamınz mümkündür..

Karayemiş

Vatanı Anadolu olup, yurt dışına giden ve isim değiştiren; Karayemiş de 1546 yılında bir Fransız tarafından Trabzon’dan toplanmış ve Trabzon Kirazı (Cerasus trapezuntuna) olarak adlandırılmıştır. Bitki aynı yıl İstanbul üzerinden İtalya’ya, 1574’de başka bir yabancı tarafından Viyana’ya oradan da Fransa ve İngiltere’ye gönderilmiştir. 1600 yılından itibaren tüm Avrupada park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. Karayemişin Latince adı Prunus laurocerasus’tur (Cerasus’tan dolayı orjini Giresun olması lâzım). Ülkemizde ise Taflan, Karamış, Kattak, Laz Üzümü, Laz-Gürcü Kirazı, Tçko, Tanal kısaca karayemiş olarak isimlendirilen bitkiye; Rize, Trabzon (Maçka - Meryemana Vadisi), Giresun, Sinop (Ayancık), Zonguldak (Devrek), Kastamonu, Bartın, Bolu, İzmit (Keltepe), Adapazarı, İstanbul (Belgrat Ormanı, Alemdağ), Bursa (Uludağ) ve Osmaniye’de (Gâvurdağları) orman veya orman kıyılarında doğal olarak rastlanır.


Karayemiş; 5-6 m boyunda veya boylu çalı şeklinde, kışın yaprağını dökmeyen ağaççıktır. Özellikle kayın ormanlarının altında yer alır. Ormancılık bakımından zararlı bir alt flora bitkisidir. Parkçılıkta gruplara karıştırıldığı gibi, tek olarak ta kullanılır. Makaslanmaya gelen bir çit bitkisidir. Güneşli, yarı gölge, kuytu (tam gölgeye dayanır), nemli deniz iklimlerinde, asitik, derin, nemli, humuslu-killi-kumlu topraklarda yetişir (800 rakımlı Ankara’da da park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir). Üretilmesi tohum ve çelikle yapılan ve şimdiye kadar herhangi bir zararlı ve hastalığına rastlanmayan karayemiş; fındık bahçelerinin karayel yönüne dikilerek bahçenin rüzgârdan korunmasını sağladığı gibi, görülmesi istenmeyen helâ, depo vs. gibi yerlerin gizlenmesinde de kullanılır.

5-15 cm boyundaki yaprakları; kısa saplı, uzun şerit halinde ve deri gibi serttir. Sivri uçlu, tam kenarlı veya düzensiz seyrek dişlidir. Üst yüzü koyu yeşil, alt yüzü açık renkli ve tüysüzdür. Şekli ve parlaklığı bakımından manolyaya benzer. Yaprak orta damarı alt yüzde bariz çıkıntı yapar. Açık renkli yeşil renkteki genç sürgünleri tüysüzdür. Bitkiler dünyasının geniş bir ailesi; Rosaceae (gülgiller) familyasından olan karayemişin, Nisan - Mayıs aylarında beyaz açan çiçekleri; 5-10 cm boyundaki dik bir eksen üzerinde sıralanır ve 30-35 tanesi bir arada salkım teşkil ederler.



Zeytin (yuvarlakça) biçimindeki, tek çekirdekli (düzgün, sivri, çarpık yumurta biçimli) az-çok sulu mayhoş-buruk (olgunlaşmış mahlep tadına benzer) meyveleri; 8-10 mm boyunda, önceleri yeşil, olgunlaşınca siyaha yakın (koyu mor) bir renk alır. Sarı kırmızı alacalı olanları da vardır.

Büyüme biçimi, yaprak boyu ve şekli, kışa dayanıklılık açısından farklı 20 bodur türü bulunan karayemişin yabancı literatürde, önemli 9 çeşidi vardır. Bunlar; Angustifolia (yaprakları ince ve şerit biçimli), Caucasica (koyu yeşil yapraklı), Colchica (bol çiçekli), Herbergii (koyu yeşil yapraklı), Otto luyken (yavaş gelişmeli), Pyramidalis (dar tepeli, piramit formlu), Schipkaensis (Bulgaristan kökenli, bol çiçekli, kışa dayanıklı), Schipkaensis Macrophylla (gevşek dokulu), Zabeliana (sarkık formlu, kent iklimine dayanır). Ülkemizde ise meyve biçimi ve meyvenin olgunlaşma mevsimine göre 7 karayemiş çeşidi vardır.

Su -(acı)- (temmuz ortası, acımsı-buruk lezzetli), Vavul (çok etli ve az taneli), Yabani (temmuz ilk haftası, buruk lezzetli), Ağustos -İstavrit- (meyveler geç ve kırmızı renkte olgunlaşır), Orak -(selvi)- (temmuz ortası, tatlı-lezzetli), Ayran -(beyaz)- (haziran ortası, tatlı lezzetli), Kiraz -(Ekmek)- Karayemişleri (haziran ortası, mayhoş-hafif buruk).


Karayemiş nasıl kullanılır?

Sindirimi kolay olup meyveleri yenir ,
Pekmez, reçel ve tuzlaması yapılır,
Şeker hastalığına karşı, fırında kurutularak ya da kavrularak da tüketilir,
Tokluk hissi verdiğinden diyet olarak kullanılır,
Pasta, kek ve özellikle hoşaf ve kompostolara koku ve tat kazandırmak için ilave edilir,
Bazı ilaçlara tat ve koku (kremlerde) verici olarak kullanılır.
Yapraklar; çelenk yapımında, balık tablalarının süslenmesinde, hamsi buğulamasında koku vermek ve iştah açmak için (1-2 adet halinde) kullanılır,
Hayvanlara taze olarak yedirilir
Dış ticarette fidan alımıyla ithal hanemize yazılan ve Türkiye’den başka yerlerde sadece süs bitkisi olarak değerlendirilen Karayemişin; süs bitkisi satan yerlerde ithal ağaççıkları satılmaktadır.

Karayemiş ve Sağlık

Hemoroide iyi gelir,
İdrar söktürür,
Sigaraya karşı isteksizlik doğurur,
Mide ülseri ve barsak tembelliğini giderir,
Özsu’yu egzamaya yarar,
Meyveler çekirdekleri ile toz edildikten sonra balla karıştırılır, bronşite iyi gelir.
Yaprakları çiçek açma döneminde zehirlidir. Gelişmesini tamamlayan taze yaprakları elle toplanır. Destile edilerek eczacılıkta kullanılan Laura Cerasin maddesi elde edilir. Bazı ilaçlara tat ve koku (kremlerde) verici olarak kullanılır.
Yaprağın bileşimi; glikoz, tanen, kalsiyum oksalat, emulsin (enzim), prulaurasin (glikozid), benzoik asit, siyanidrik asittir (zehirlidir, çekirdekte de bulunur, yapraktan elde edilen su fazla kullanılırsa; baş dönmesi, kusma, karın ağrısı yapar)
Taş düşürücüdür,
Spazm çözücüdür (bronş ve sindirim sistemi),
Sakinleştiricidir (astım, sinirsel öksürük),
Uyku vericidir,
Kalp çarpıntısını gidermek ve kan şekerini düşürmek için kullanılır,
Karayemiş, zengin antioksidan bileşenleri sayesinde birçok hastalığın oluşumu ve gelişmesini önlemesinde faydalı. Bu anlamda karayemiş tüketiminin fayda sağlayacağı hastalıkların başında, alzheimer, diyabet, doku ve cilt hastalıkları, kanser, kalp-damar hastalıkları ve romatizmal hastalıklar geliyor. Karayemişin antioksidan özelliğiyle aynı zamanda yaşın ilerlemesiyle vücutta meydana gelen oksidaf zarar azalıyor, yaşlanma da gecikiyor.

Rize Ziraat Odası

Kazkaldıran

Arkadaşlar,kuymak ile kazkaldıran arasında çok fark vardır..Kuymak da yağ eritilip içersine su eklenip kaynatılır.Sonra mısır unu ve peyniri eklenir.

Kazkaldıran da ise;yağ eritilip hemen peyniri eklenip eritilir.O esnada üzerine 1 yemek kaşığı un serpiştirilir.Veya;sadece yağ eritilip içersine peynir eklenip
eritilir.Normalde bizim evimizde kazkaldıran çoğunlukla unsuz yapılır..
Yağı eritip içersine peynirini koyup eritiriz.Bazıları da yumurta kırar içersine,
ama normali yağ ve peynirle olanıdır..)Ayrıca o kadar yağ konulur ki,resmen
yağ gölü olur..)Fakat biz hem çok fazla yağ eklemedik,hem de biraz buğday
unu ilave etmiştik aşağıdaki tarifte..)


Yaklaşık 4,5 yıldır blog tutuyorum bir kazkaldıran tarifim olmadığını görüp,kendi kendime kızdım..))Halbuki,kuymak ne sıklıkla yapılırsa evimizde,kazkaldıran da yapılır..Geçenlerde annecik,hiç kazkaldıran fotoğrafı çektin mi diye sordu?
Yoo,hiç eklemedim sanırım dedim ve hemen bloga baktım..Annecik yanılmamış demek ki!İlk yapılanın fotoğrafını çekip eklemeliyim diye içimden geçirdim..Geçtiğimiz günlerde miniklere yapılan kazkaldıranın fotoğrafını çekip hemen ekledim gördüğünüz gibi..)

Not:Trabzon'a has peynirle olması şarttır kazkaldıranın..Adının neden
kazkaldıran olduğunu merak edenleriniz vardır eminim içinizde..)
Kazkaldırana çatalı attığınız anda,peynir öyle güzel erimiştir ki,sakız gibi
uzarken tavayı bile yerinden oynatır.Hatta,kaz olsa kzı bile kaldırır
derler..)Bu yüzden memleketimin dahihane insanları bu ismi takmışlardır

Malzemeler
Tereyağ
Trabzon peyniri (kolof peyniri)
minicik tuz
1 yemek kaşığı mısır unu veya beyaz un

Tereyağı kuymak tavasında eritilir.
Üzerine peynir doğranır.
Peynir eriyince mısır unu ilave edilip karıştırılarak pişirilir.
Sıcak sıcak servis edilir.

Pazılı Kaygana,Bulgur Salatası

Pazılı kayganayı teyzem çok sevdiğinden,annecik onun için hazırlamıştı.Biraz kalın olmasına rağmen,çok nefis olmuştu.Yanında da taze patates vardı.Masamızdan patates haşlaması hiç eksik olmaz..Ekmek yerine patates tüketiriz adeta..Sizlerede kaygana yanında haşlanmış patatesi tavsiye ederim..Denediğinizde, çok hoşlanacağınızdan ve keyif alacğınızdan eminim..

Bulgur salatasının tarifini Banu'cuğumdan almıştım..Kendiside daha önce deneyip çok memnun kalmış..Bende bu gece için ilk kez yapmama rağmen,çok tutuldu..Benimde çok hoşuma gitti..Sizlerde bu lezzetli salatayı, mutlaka denemelisinz diyorum..Banu şekerim çok teşekkürler..Evdekilerde teşekkürlerini gönderiyorlar canım..

Malzemeler
1 bağ pazı
7-8 adet taze soğan
maydanoz,nane
4 yumurta
6-7 yemek kaşığı mısır unu
2 yemek kaşığı un
tuz,k.biber
(bu ölçüler büyük bakır tava için.sizler yapmak isterseniz,ölçüleri yarıya indiriniz.)

Hazırlanışı
Yumurtalar çatalla çırpılır.
Pazılar,soğanlar,naneler,maydanozlar ince ince kıyılırlar.
Yeşillikler ve unlar yumurtalara eklenip iyice karıştırılır.
Tuzu,biberide eklenip,tavada sin ateşte kızartılır.
Tava kapağı ile ters yüz edilip diğer tarafıda sin ateşte kızartılır.
Ilındıktan sonrada kare kare kesilip,hşlnmış patatesle sevis edilir.
Eğer tuzlu hamsiniz mevcut ise içersine eklerseniz çok lezzetli olur..

Bulgur Salatası
1 su bardağı köftelik bulgur
2,5 su bardağı yoğurt
6-7 adet tze soğan
1 diş sarımsak
dereotu
1,5 çay bardağı iri çekilmiş ceviz
10-12 adet salatalık turşu(miniklerden)
tuz

Hazırlanışı
Bulgur yıkanıp çukur bir tabağa alınır.
Üzerine yoğurt dökülüp buzdolbında 1 gece bekletilir.
Ertesi gün,yeşillikler,srımsak ve turşular minicik minicik doğranır.
Cevizle birlikte bulgurların bulunduğu tabağa dökülüp karıştırılır.
2 yemek kaşığı yağ eklenip karıştırılırıp servis tabağına alınır.
Üzeri dilediğiniz şekilde süslenip, servise hazır hale getirilir.

Mısır Unlu Patlıcan Kızartması

KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN SEVGİLİ DOSTLAR..!




Patlıcan kızartmasının tarifine ve detaylı fotoğraflarına buradan
bakabilirsiniz..

Soğan Tohumu Yemeği (Çorbası)

Bu yemeğin tarifini ve fotoğrafını, Mutlu arkadaşımın izni ile ekledim siteme..Yemeğin Karadeniz yöresine ait olduğunu kısa bir araştırmadan sonra öğrendim..Özellikle Giresun'a ait diye bir söylem var..Fakat bunun yanı sıra, Trabzon'un köylerinde de bu yemeği biraz daha farklı yaptıklarını da öğrendim..Birde yumurtalı,mısır unlu tavasıda yapılırmış.Tercih sizlere kalmış..İster yemek şeklinde,ister tava şeklinde tohumları bulduğunuzda deneyiniz..Yanına mutlaka bir parça mısır ekmeği eklemeyide unutmayınız.AFİYETLER OLSUN..
Mutlu arkadaşıma gönülden teşekkürlerimi gönderiyorum..
Ayrıca organik meyve,sebze,süt,yumurta,bakliyat,meyve,peynir ihtiyacınız varsa,siparişinizden 1 gün sonra elinizde..Bunun yanı sıra zeytinyağ,sbunlar,yufkalar ve otlu böreklerde mevcut..Ayrıca kurutulmuş sebzelerde var tabiiki..İlgilenenler varsa bana mail yazabilirler..Arkadaşımın ektiği tarlaları ve geniş alanda toprakları mevcut.İşi,ekip-biçip satmak..Üstelik buradaki pazarlardan bile ucuz..45 Kğ kadar kargo prası 6.-TL..Teşekkürler..!

Malzemeler
1 adet kuru soğan
1 kahve fincanı bulgur
1 bağ soğan tohumu
1 su bardağından az süt
tuz
sıvıyağ

Hazırlanışı
Soğan yemeklik doğranıp, yağda çok az çevrilir.
Yıkanmış doğranmış soğan tohumları eklenip, tekrar yağda çevrilir.
Üzerine bulgurlar konulup biraz daha çevrilir.
Üzerine süt eklenip kaynatılıp yemek hazırlanmış olur.

Not:Tohumlar fazla ölmediğinden,süt burukluğunu alıp farklı bir lezzet veriyor yemeğe..Farklı lezzetler sevenler için birebir..Denemenizi tavsiye ederim..

Kürt Köftesi veya Ekşili Köfte

Mevlit için yapılan çeşitlerden biri yine..Çok lezzetliydi ve hemen tüketilen ilk salata türüydü..(Salata niyetine ikram etmiştik..Ekşili ekşili nefisti,tadamamış olsamda..)

Malzemeler
2 su bardağı köftelik bulgur
yarim cay bardagı irmik
yarim cay Bardağı Un
2 adet yumurta
1 adet rendelenmiş soğan
1 çorba kaşığı biber salçası
1 tatlı kaşığı kimyon
1 adet limonun suyu
yeterince su
tuz, karabiber

Sosu
4 adet domates
4 çorba kaşığı domates salçası
4-5 diş sarımsak
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 demet maydanoz



Hazırlanışı
Bulguru 2 su bardağı sıcak su ile ıslatılır.Suyunu çektikten sonra, geniş bir kaba boşaltılır.

Üzerine 1 çorba kaşığı biber salçası,1 adet incecik kıyılmış soğan ve 1 tatlı kaşığı kimyonu eklenip yoğrulmaya başlanır.Ara ara su eklenip yoğrulmaya devam edilir.

Sonra azar azar ve sürekli yoğurarak irmiği ilave edilir.İrmiği iyice yedirdikten sonra unu ve yumurtaları ilave edilir.

Malzemeler özleşene dek tekrar 10-15 dakika yoğurulur.

Bulgurlu harçtan misket iriliğinde yuvarlaklar hazırlanır.

Her bir köftenin üzerine parmak ucu ile iyice bastırılıp bir çukur oluşturulur.

Tüm malzeme bu şekilde hazırlanır.

Malzemeyi pişirecek kadar su, tencereye alınır.1 adet limonun suyu ve yeterince tuz ilave edilir.

Su kaynadıktan sonra, bulgurlu köfteler suya atılır.10 dakika kadar kaynatılır.

Köfteler suyun yüzüne çıktığında, kevgir ile tencereden alınıp suyu süzülür.

Bu arada sos için tavaya, zeytinyağı alınır. Rendelenmiş domatesler ve domates salçası ilave edilir.

Karışım koyulaşmaya başladığında dövülmüş sarımsaklar ve yeterince tuzu ilave edilir.

Sosa Köfteler eklenip, bir taşım kaynatılıp, ocaktan alınır.

Servis tabağına alınıp,üzeri maydanoz ile süslenip, sıcak olarak servis yapılır.

AFİYETLER OLSUN!

Ukrayna Usulü Patates Buğu

Patatesi hazırlayıp,balık ve etlerin yanında zevkle sunabilirsiniz..Patates severlere keyifle öneriyorum..Biz ailecek patatesi masamızdan asla eksik etmediğimizden,bizim için güzel bir tarif oldu..Banu'cuğum,tekrar tekrar teşekkürler canım..O maharetli ellerine sağlık..

Malzemeler
7-8 adet taze patates
2 adet soğan
2 diş sarımsak
tuz
karabiber
1 yemek kaşığı zeytinyağ

Hazırlanışı
Yağ tencereye konulur.
Soğanlar yarım halka olarak kesilir.
Sarımsak incecik doğranır.
Patateslerin kabukları soyulup, halka halka doğranıp, tencereye konulur.
Üzerine tuzu,karabiberi ekilip, çok kısık ateşte yaklaşık 45 dk pişirilir.
Sonrada afiyetle yenilir.

Piyazlı Palamut Kızartması

Palamut zamanı mutlaka 1-2 sefer kızartması yapılır evimizde..Yapıldığında da mutlaka piyazıda hazırlanır..Palamut kızartması denilince aklımıza bu piyaz gelir hemen..İlk palamut kızartmamızı bu sefer Trabzon'da yaptık..Denizden canlı canlı çıkıp direk tavaya girdiler..
Eğer sizlerde deneyecek olursanız mutlaka balıkları pişirdiğiniz yağ ile yapınız.Çünkü balıkların o kokusu piyazada sinince ayrı bir lezzet katıyor piyaza..Yanında da mutlaka 2-3 tane incir yemeyi unutmayınız..Yine bizlerde,taze incir varsa balıkla birlikte yenilir.Eğer yoksa balıktan sonra mutlaka reçeli yenilir(sadece meyvesi)..Sizler nasıl yersiniz?Seversiniz?Paylaşırsanız sevinirim..Ellerinize sağlık..!

Malzemeler
Palamut
2 adet büyük domates
3 adet orta boy soğan
maydanoz
tuz,karabiber

Hazırlanışı
Palamutlar dilimlenip,yıkanıp,tuzlanıp bekletilir.

Tavaya yağ konulup hafif kızdırılıp,dilimler konulur.

Domateslerin kabukları soyulup irice doğranır.

Soğanlar yıkanıp piyazlık doğranır.

Maydanozlar,tuz,bolca krabiber eklenip başka tavaya alınır.

Palamutların bir yüzü pişirildikten sonra, tavadaki yağı domateslerin üzerine
gezdirilip iyice pişirilir.

Palamut tavasına tekrar yağ eklenip diğer tarafları kızartılır.

Servis tabağına önce piyaz konulur,üzerine veya kenarlarına palamut dilimleri
konulup servis edilir.

Afiyetler olsun!!

Salatalar ve Kavurmalar

Sağ bileğimdeki dayanılmaz ağrıların sebebi en sonunda belli oldu..Sinir sıkışmasından dolayı fazla bilgisayara giremeyeceğim..Haliyle sizlere bir süre yorum yazamayacağım..Bu yüzden sizlerden özür diliyorum arkadaşlar..Sağlığınıza dikkat ediniz lütfen..!

Patates çanakları (MEVLİTTE YAPILMIŞTI..Asuman ve Fatmagül'cüğümün ellerine sağlık..)
Patatesler haşlanıp püre yapılır.
İçersine zeytinyağ,limon,tuz karabiber eklenip yoğrulur.
Dilediğiniz büyüklükte parçalar kopartılıp,içleri açılır.
Yine içlerine dilediğiniz karışımlar doldurulup servis edilir.
Fotoğraflardakilerde rus salatası vardı.

Not:Bu çanakları farklı içlerle hazırlayıp,üzerlerine kaşar dilimleri koyup,
5-10 dk fırında peynirleri eriyene kadar bekletip, servis edebilirsiniz..
Kumpir niyetinede afiyetle yersiniz..))

K.Lahana kavurmsı

Turşu Kavurması

Kerevizli havuç salatası

Bademli Güllaç ve Dikenli İncir

Ramazan aylarının vazgeçilmezi Güllaçı oldum olası hiç sevmemişimdir.Her yıl ramazana 3-4 gün kala,paket güllaçlar alınıp stok
yapılır evimizde..Bunun yanında fındıklar kırılıp hazırlanır,paket paket
şekerler stok edilir,sanki kıtlık olacakmış gibi..
Ramazanın ilk gününden anneciğin hazırladığı güllaç tarifimizi aşağıda
sizlerle paylaşıyorum arkadaşlar..

Güllaç markası:Yıllardır süre gelen SAFFET ABDULLAH

Malzemeler
8 adet Güllaç yaprağı
2 lt süt
1,5 su bardağı şeker
kavrulup iri çekilmiş badem veya fındık

Hazırlanışı
Sütün yarısı ılıtılıp, şeker içersine atılıp eritilir.

4 Adet yaprak süte konulup içektirilir.

Arasına kavrulmuş badem serpiştirilir.

Diğer yapraklarda üzerine sırası ile dizilir.

Eğer sütü çok çekmişse,tekrardan süt ilavesi yapılır.

Tepesi ise;dilediğiniz şekilde üslenir.

Biz kayısı reçeli ile sunum yapmıştık..)

Not:Annecik hem fındıklı güllaç,hem de istek üzerine bademli
güllaç hazırladı..Biz gül suyunu hiç bir tatlıda sevmediğimiz için
kullanmadık..Misafirlerimizde Allahtan sevmiyorlardı..)

Mersin'den Birsen'ciğimize(gelinimiz),gelen dikenli incirlerle de güllaç çok
beğenilmişti..Meyveyi soymak biraz maharet işi,o da bizlerde yoktu..Zavallı
Birsen'in parmakları mahvolmuştu..1 Kasa daha bekliyor evlerinde..Bakalım
hangi şanslı soyup hazırlayıp getirecek bize..)

Boşnak Mantısı

Mantıyı mevlitte tadıp, tarifini alamamıştım..Sağolsun sevimlimutfak
ve mail grubundan Reyhan'cığım da benim için yapıp tarifini orada paylaşmıştı.Dün akşam iş çıkışı eve geldiğimde,ben de hemen bu böreği yapıp,pişirip hemen dondurucuya attım..Aniden gelecek olan misafirler için pratik oluyor..))

Malzemeler
5 su bardağı un (1 kg)
tuz
su
ara katları için erimiş tereyağ
Hepsini yoğurulup,yumuşak bir hamur yapılıp, 20 dk dinlendirilir.

Arası
400 gr kıyma
tuz,karabiber
2 adet kuru soğan
hepsini kvurup soğutun.

Hazırlanışı
Hamurdan 7 adet yumak yapılıp açılır.

Yumaklar tabak büyüklüğünde açılıp, aralarına tereyağ sürülüp,üstüste konulur.

Hamurun elle açılıp büyütülmesi gerekir.Fakat elle açma özelliğim olmadığından,
merdane ile açtım.

Hamurdan önce 2 parmak genişliğinde şeritler kesilir.

Kesilen şeritler tekrar kibrit kutusu büyüklüğünde kesilirler.

İçlerine kvrulmuş kıyma konulup kapatılıp,tepsiye dizilir.

Üzerlerine erimiş tereyağ sürülüp 175 c de yaklaşık 20 dk pişirilir.

Afiyetle ister yoğurtlu,ister börek niyetine yenilir.

Not:Ben ilk kez yaptığım için çok acemice oldu..Bu böreği yapan Boşnak arkadaşların affına sığınıyorum.

Samsıra

Merhaba Arkadaşlar,

Geçtiğimiz Pazar günü annecikle ve Gönülümle kardeşim kadar sevdiğim bir arkadaşıma gitmiştik..Tam masaya oturduğumuz da kapı çalındı ve bir dostları geldi..Meğer çok güzel samsıra yaparmış..))Çaydan sonra o bayanla biz mutfağa girip samsırayı yaptık..O yaparken ben her aşamayı fotoğraflamaya çalıştım sizler için..Yapımı basit ama tadı bir o kadar lezzetli olan samsırayı hepinize tavsiye ediyorum..

Malzemelerinin hepsi Anamur'dan gelme olduğundan,özellikle burada satılan susamlarla olup olmayacağını sordum..)Ve oluyormuş arkadaşlar..Gönül rahatlığı ile hepiniz samsırayı deneyebilirsiniz..Şimdiden ellerinize sağlık..)



Malzemeler
2 Kupa + 1 çay bardağı susam (küncü)
1 kupadan 1 parmak eksik pekmez
1 çay bardağı şeker
(istenirse yer fıstığı ve badem)



Hazırlanışı
Geniş bir tencereye tüm malzemeler konulup tahta kaşıkla karıştırılarak kavrulur.

Kavrulması yaklaşık 15 dk da oluyor.

Kıvamı,bir kaseye su konulur samsıradan içine minicik atılır.Eğer dağılıyorsa kavurmaya devam edilir.Dağılmayıp top top kalıyorsa samsıra olmuş demektir.



Büyük bir tepsi ıslatılıp kurutulur..Hafif nemli kalmalı..

Samsıra tepsiye dökülüp en ince şekilde yayılır.

Bıçakla kare kare kesilip iyice donması beklenir.

Donduktan sonra da servis tabağına alınıp afiyetle yenilir.



Anamur’da hazırlanan hem besleyici ve doğal, hem de çok tatlı bir yiyecek türü de samsıradır. İki ölçü susama, bir ölçü pekmez tavaya aynı anda konularak, ateşte kavrulur. Bir yandan da hafifçe karıştırılır. Ateş üzerinde pişmeye yakın akideleşme kokusu alınır. Bu koku alınınca bir-iki dakika daha pişirilme işlemine devam edilir. Elde edilen karışım düz bir tahta üzerine dökülerek, yayılır. Yayma işleminde sıvının kalınlığının 0,5 ile 1 cm arasında olmasına ve düzgün bir şekilde yayılmasına dikkat edilerek soğumaya bırakılır. Soğuduğu zaman katılaşma meydana gelir. Soğumuş olan samsıra istenilen büyüklüklerde kesilerek servis edilir. Akdeniz iklim bölgesi olan Anamur’da samsıranın katılaşmasının sağlanması için pişme anında içerisine bir miktar toz şeker ilave edilir. Sadece toz şeker ve susam ile de ya da bal ile susamdan samsıra da yapılmaktadır. Samsıra soğumaya bırakıldığında üzerine uygun aralıklarla ceviz, badem, fındık ya da yer fıstığı konulabilir.

Bu yazı buradan alınmıştır.

Tomara Diblesi ve Zeytinyağlı Lahana Sarması

Anneciğin sevgilisi..Nasıl güzel açmış değil mi?Maşallah demeyi unutmayınız lütfen!


Tomaralar ve Lahanalar Trabzon'dan gelmişti..İlk akla gelen tomara diblesi oldu..Bir de tomara tavası yapılır farklı olaraktan..Tomaralara burada ne deniyor bilmiyorum..Trabzon'dan kaç kişiyi aradımsa, 40 yıllık tomaranın başka ne adı var diye de benle dalga geçtiler..Kısaca bu ot'a Trabzon'da tomara deniliyor..Pazarlarda ki Karadeniz bayanları kesin bilirler..Biraz önce annemin
başının etini yedim, neden farklı bir ismi yok diye..Kadıncağız benden kurtulmak
için çabuk çabuk yatmaya gitti..))
Tomaralar demet halinde olup,çok incecik dal gibiler..Yaprakları yok anlayacağınız..Karadeniz'in otları sanırım Eğe otlarına pek benzemiyor..
Tatmak ve yakından görmek gerek..)

İçinizden bu otu bileniniz varsa benimle paylaşır mı?..Lütfen!Bizde otların ve sebzelerin isimleri çok farklıdır..Mesela;Pancarın Çukundur olduğunu bilirmiydiniz?
Hatta benim gibi, Kadıköy balıkçı çarşısında yana yakıla çukundur arayıp,satıcıları şaşkın ettiğiniz oldu mu?


Hazırlanışı
Bir bağ tomaranın kabukları soyulup,kesilip haşlanır.

1 soğan,1 domates rendesi,karabiber zeytinyağ ve tereyağda kavrulur.

Üzerine yıkanmış pirinçler ve tomaralar konulup,karıştırılmadan sin ateşte pişirilip demlenir.

Servis edileceği zaman üzerine nane serpilip, karıştırılıp servis
tabağına alınır.

Afiyetler olsun..


Lahanalar Trabzon'dan gelmişti ve taze taze sarılmıştı..

Her yiyen lahana değilde asma yaprağı sanmıştı..

Kalem gibi sarılıp, çok nefis olmuşlardı..

İçli Tava (Hamsili Pilav)

Babacığım içli tavayı çok sevdiğinden,mutlaka her yıl yapılır evimizde.Annecikle benim aklıma hiç gelmez oysa..İnsan sevmediği bir yiyeceği neden aklında tutsun ki ama..))
İçli tavanın müşterisi çoktur..Bizde yapıldığında,sanki hastaları kokusunu alıp,o gün aniden kapıda belirirler..Tıpkı geçen Çarşamba olduğu gibi..Olsun;anneciğe yeter ki yeniden yap denilsin..Kadın her zaman hazır vaziyette maşallah..Bugün yine büyük bir borcam yapıldı..Bu sefer bende kendisine evde olduğumdan yardım ettim..Ve hatta bakalım bugün kim gelecek dedim..Tam içli tavayı fırından çıkartırken kapı çalındı..Karşıdan 4 akrabamız geldi..Sonuç, içli tava fırına bir girdi, pir çıktı..))
Yanında yine bir tencere elma kompostosu kaynatılmıştı tabii ki..İyi haftalar diliyorum siz değerli arkadaşlarıma,dostlarıma..!

Pilavı için gerekli malzemeler
Pirinç
Soğan
Domates
Tuz,Karabiber
Zeytinyağ,tereyağ
Dolmalık fıstık
Kuşüzümü,Normal üzüm kurusu
Su

Bu malzemelerle pilav pişirilip soğutulur.

Hamsiler temizlenip kılçıkları çıkartılır.

Borcama fotoğraflarda görüldüğü gibi dizilir.

Üzerine pilav boşaltılır.

Tepesi yine hamsilerle kapatılır.

Hamsilerin üzerine zeytinyağ gezdirilip fırına verilir.

Hamsiler kızarınca fırından alınıp,elma kompostosu ile servis edilir.

Hamsi zamanı içli tava evimizin olmazsa olmazlarındandır..

Kayısı Tatlısı

Kayısı tatlısı,çocukluğumdan beri mutfağımızdan hiç eksik olmaz..Özellikle de Ramazan ayı içersinde..Sanırım her gece masamızın baş köşesinde bulunurdu..Üzerine mutlaka evde kavrulup,öğütülmüş fındık serpiştirildi..Çünkü,fındıksız bir işe yaramaz bu tatlı..Büyüklerimiz öyle derlerdi..Halende diyorlar ya..İlk tadına bakanların hoşuna gitmez..2.3. çataldan sonra tadına varırlar..Vardıktan sonra da hep arar olurlar..İllaki kavruk fındığıyla birlikte..
Hani dün içli tava yapılmıştı ya bizde..Üstelik elma kompostosu ile birlikte..Yetmemiş gibi bir de kayısı tatlısı eklenivermişti onlara..Sanki bir
tabak içli tava ve elma kompostosu yiyene,yanında ikramlık kayısı tatlısı bedava hesabı..))
Halen gülüyorum dün yaşadıklarımıza..Sanırım gülmeye devam edeceğim bu postları görene dek..))Şimdilik bizden hafta sonuna dair yaşananlar bunlardan bir kaçı..

Malzemeler
Erzincan kuru kayısı
Şeker
Su
Kavrulmuş,çekilmiş fındık
Yanında suyuna bandırmak için bir dilim ekmek..))

Hazırlanışı
Kayısılar 1 saat önceden suyun içersinde bekletilir.

Yumuşayınca, parmak uçları ile içleri iyice temizlenir.

Tekrardan bol suyla yıkanır.

Kayısılar temizlendikten sonra tencereye konulur.

Üzerine yeterince şeker ilave edilir.

Biraz su eklenip pişirilir.

Kayısılar servis tabağına alınır.

Üzerine kavrulmuş,ince çekilmiş fındık boca edilip servis edilir.

Bizde bu tatlı nedense ekmekle yenilir..))

Hafif mayhoş tatlıları severlere tavsiye edilir..