Günümüzde, yaşam koşullarının değişmesiyle birlikte, beslenme alışkanlıkları da büyük oranda farklılaştı. Hareketsiz yaşam ve fastfood tüketiminin geniş oranda yaygınlaşması, çağımızın büyük sorunu haline gelen “şişmanlığın” da yaşını küçülttü. Maalesef, bebeklikten itibaren çocuklarda rastlanması sıklaşan bu hastalık, ilerleyen yıllarda çocuğunuzun büyük oranda sağlığını da tehdit edebilir.
Diyetisyen Güneş Aynacı Ersavaş: “Şişman çocuk sağlıklıdır” inanışı nedeniyle, çocuklardaki şişmanlık göz ardı edilmiştir. Oysaki yetişkin şişmanların büyük çoğunluğunda, bu durumun başlangıcının çocukluk yıllarına uzandığı bilinmektedir. Şişman çocuk, vücut ağırlığı fazla olan çocuk demek değildir. Şişman çocuk vücutta yağ dokusu fazla olan çocuktur. Örneğin; boyları uzun, kas kütleleri fazla olan çocuklar şişman olmadıkları halde yaşıtlarından daha ağır olabilirler. Önemli olan çocuğun boyuna göre uygun ağırlıkta olmasıdır.” diyor.
Beslenme alışkanlığının kazanılmasında anaokulları önemlidir
Çocuğunuzun boy ve ağırlığını her ay ölçmeli ve eğer şişmanlamaya yatkınsa, önleminizi zamanında almalısınız. Örneğin; anaokullarında spor faaliyetlerinin arttırılması, yemeklerde yüksek enerjili, özellikle yağ ve şekeri çok içeren besinlerin sınırlanması, şişmanlığın önlenmesinde etkilidir. Çocuğunuza, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığını kazandırmanız da aşırı kilo alımını azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Şişmanlığın tanı yöntemleri
Şişmanlığın belirlenmesinde yaşa göre ağırlık ve boy cetvelleri kullanılabilir. Ergenlik çağında derialtı ve toplam beden yağı ile beden kitle indeksi (BKI) arasında bir bağlantı olduğu bildirilmiştir. Yetişkinlikte BKI’nin otuzunun üzerinde olması sağlık riski yaratan şişmanlık olarak tanımlanmaktadır. BKI’nin 25–29,9 arasında olması toplu ve hafif şişman olarak kabul edilmektedir.
Şişmanlığın neden olduğu hastalıklar
Ergenlik çağındaki çocuğunuzun, şişmanlıkla ilgili olan hastalık göstergelerini inceletmeniz oldukça önemlidir. Bunların başlıcaları; aile öyküsü, kan basıncı, total kolesterol, BKI’inde değişmedir. Eğer sizde, şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kan yağ değerleri gibi sorunları varsa, ileride bu hastalıkların çocuğunuzda oluşma riskini arttıracaktır. Ailesinde bu hastalığı olan, kan kolesterolü 200 mg/dl üzerinde olan, yaşına göre BKI değeri yüksek olan ve gittikçe yükselme eğilimi gösteren ergenler risk grupları olarak tanımlanır. Bunların mutlaka uzman sağlık ekibi tarafından incelenmesine gerek vardır.
Fiziksel aktiviteyi arttırmak
Ergenlik, yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıklarının yerleştiği dönemdir. Çocuğunuzun yeterli ve dengeli beslenmesi için, okulla işbirliği yapmalısınız. Okul yemek sistemleri ve kantinleri, çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerine uygun hale getirilmelidir. Okullarda her çocuğun belirli bir spor dalına gitmesi teşvik edilmeli ve uygulama alanı sağlanmalıdır. Fiziksel aktivite, şişmanlığı önlemeniz için en akılcı yoldur. Oyun oynamak ve spor yapmak yerine televizyon karşısında oturan ve bilgisayar oyunlarıyla zaman geçiren çocuğunuz daha fazla şişmanlar.
Çocuğunuzu zayıflatmak için
Çocuğunuzdaki hızlı kilo kaybı, gelişiminde durgunluğa neden olur. Bu yüzden uzmana danışmadan herhangi bir diyet programını çocuğunuza uygulamamalısınız. Şişman kişinin çocuğu da şişman olur görüşü genel olarak doğrudur. Kalıtımın yanında çocuğunuz sizin beslenme alışkanlıklarınızı da kazanır. Bunun için, sağlıklı beslenmeyi öncelikle sizin öğrenmeniz, sonra da çocuklarınıza doğru beslenme alışkanlıklarını kazandırmanız gerekir. Çocuğunuz risk grubu içerisindeyse yaşam biçimi değişikliği ve beslenme konusunda bilinçlenmesi, ileriki yaşlardaki şişmanlığın ve buna bağlı hastalıkların önlenmesinde önem taşır.
Kahvaltı
Kahvaltı için daima yeterli zaman ayırmalısınız. Çocuğunuzun kahvaltı etmeden okula gitmesi, dersleri anlamasını zorlaştırdığı gibi dikkatinin de dağılmasına sebep olur.
• 1 bardak süt, yumurta, 5 zeytin, ekmek, portakal veya domates.
• 1 porsiyon peynirli omlet, 1 bardak taze meyve suyu, ekmek.
• Peynirli tost ya da sandviç, 1 bardak taze meyve suyu.
• 1 bardak süt, buğday gevreği, meyve.
• 1 bardak süt, reçelli veya ballı ekmek, meyve.
• 1 bardak süt, 2–3 kaşık tahin-pekmez, ekmek, meyve.
Öğle yemeği ve Fast food
Okul kantinlerinde genellikle fast food olarak adlandırılan ayaküstü yemek çeşitleri tüketilmektedir. Kalorisi, yağı ve tuzu fazla, A, C vitaminlerini özellikle kalsiyumu düşük düzeylerde içeren bu besinlerle yeterli ve dengeli beslenme olanaksız gibidir, ancak bu yiyecekleri öğle yemeğinde tüketen çocuğunuzun akşam yemeğinde sebze ya da baklagil yemekleri, salata ve meyve tüketmesini sağlayarak zararları en aza indirebilirsiniz. İşte size örnek menüler;
• Hamburger, ayran ve meyve.
• Çizburger, patates tava ve taze meyve suyu.
• Lahmacun, ayran ve yeşillik.
• Pizza ve taze meyve suyu.
• Peynirli tost ve taze meyve suyu.
• Dürüm döner, yeşillik ve ayran.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder