Çocuklarda kabızlık sık karşılaşılan bir rahatsızlıktır. En sık görülen şekli, kökeninde psikososyal sorunların yattığı kabul edilen fonksiyonel kabızlıktır. Bağırsak hareketlerinin seyrek ve güçsüz olması ve buna bağlı geçiş yavaşlaması kabızlığa neden olur. İlk aylardan sonra başlar. Dışkı sayısı azalmıştır. Dışkılar serttir. Dışkılama sırasında rahatsızlık, karın ağrıları vardır. İştah azdır. Arada yumuşak dışkı olabilir.
Geçiş yavaşlaması, kalın bağırsakta dışkı sıvısının daha fazla emilmesine ve dışkının sertleşmesine yol açar. Sert dışkı kalın barsağın son kısmından geçerken yırtılmalara ve çatlaklara neden olur. Bunun verdiği ağrı ile çocuk dışkılama hissi duyduğunda kendisini kasarak, dışkının ilerlemesini ve ağrı hissini önlemeye çalışır. Daha çok tutulan dışkı daha çok sertleşir ve bu kısır döngü tekrarlar. Bu dunumda dışkılar büyük çap ve hacme ulaşır. Ancak büyük gayretle çıkarılabilir.
Normal kaka yapma alışkanlığı: Herkes farklıdır. Bir kişi için normal olan diğeri için olmayabilir. Normal kaka yapma alışkanlığı denil*diğinde ortalamalardan bahsedilmektedir. Bir çocuk ne sıklıkla kaka yaparsa yapsın bu esnada canının acımaması gerekir. İlk birkaç ayında bebekler, gün aşırıdan bir günde dört kereye kadar değişen sıklıkta kaka yapabilirler. Anne sütü ile beslenen bebekler genel olarak mama ile beslenenlere oranla daha sık kaka yaparlar, iki yaş civarında, çoğu çocuk gönde bir kez kaka yapmaktadır. Daha büyük yaşlarda sıklık biraz daha azalabilir.
Bir çocuğun kabız olması 2-3 günden daha az sıktıkla kaka yapması ve kakasının sert olması, daha önemlisi bu esnada canının yanması demektir.
Kabızlık nedenleri: Yediklerimiz, bağırsak alışkanlıklarımız üzerinde önemli rol oynasa da, müzmin kabızlık yalnızca kötü beslenme alışkanlığı ile açıklanamaz. Örneğin kabızlık sorunu olan çocuklar pekala olmayanlar kadar çok su içiyor olabilirler. Kabızlık çoğunlukla, kaka yaparken canı yanan bir çocuğun, duyduğu ağrıyı kaka yapmasına bağlamasıyla başlar.
Küçük bebeklerde bez bağlanan bölgede gelişen pişikler anüs etrafında anal fissür adı verilen çatlak ve yırtılmalara yol açabilir. Bu çatlaklar aynen parmaklarınızda oluşan kağıt kesikleri gibidir ve son derece acı verebilirler. Daha büyük çocuklarda çatlaklar, ishal nedeniyle ya da çok sert ve kalın kaka yapmaya bağlı ortaya çıkabilir.
Bebeklerde anne sütünden mamaya ya da mamadan inek sütüne geçişte, daha büyük çocuklarda ise katı gıdalara başlandığında kaka sertleşebilir. Önlemek için ek gıdalara uygun zamanda başlanmalı, yeni gıdalar az miktarda, kontrollü olarak, yavaş yavaş verilmelidir. Ek gıda verilmeye başlandığı dönemlerde kabızlık olduğunda, kabızlığa yol açtığı düşünülen gıda, ilerleyen tarihlerde ve azar azar verilmelidir. Bol sulu ve posalı gıdalar denenebilir. Muz, patates, pirinç lapası, bazı bünyelerde kabızlık yapan besinlerdir.
Tuvalet eğitimi verilmeye başlandığında çocuklar, kakalarını sertleştirecek kadar uzun süreler tutmaya başlayabilirler. Aynı durum, çocuk anaokuluna ya da okula başladığında da görülebilir (temiz olmayan tuvaletler yüzünden, vb).
İshal atağı geçirmiş bir çocuğun vücudu susuz kalmış olabilir. Bağırsak içeriğindeki su ve tuzlar vücut tarafından geri emileceği için kaka daha sert olur. Benzer bir durum ameliyat sonrası dönemlerde de olur.
Ağrının nasıl başladığı çok da önemli değildir. Önemli olan çocuğun sert ya da kalın kaka yapma*sıyla canının yanmasıdır. Çocuklar canlarını acıtan bir şeyi bir daha yapmak istemeyecek kadar akıl*lıdır. Çocuk kaka yapmayla ilgili korku duymaya başladığında müzmin kabızlık döngüsü başlar. Ağrı nedeniyle çocuk kakasını tutmaya çalışır. Tuvalete gittiğinde barsağını tam olarak boşaltmaz. Zaman içinde bağırsak duvarı genişler ve içeriği giderek artar. Bu nedenle kabızlığı olan çocuklar, çok kalın ve sert kaka yapma eğilimindedir. Yine bu çocuklarda kaka, kalın bağırsağın son kısmı olan rektumda uzun süre beklemektedir. Normal bir İnsanda rektumda kaka olması tuvalete gitme ihtiyacı anlamına gelirken, kabız çocuklar rektum*larının kaka ile dolduğunu ancak son anda, artık tutulması mümkün olmayan noktada, ani ağrıyla birlikte algılayabilirler.
Bu sıkışma hissi son derece rahatsız edicidir. Küçük çocuklar bu hisse kapıldıklarında çok huzursuzlaşır, renkleri solar, sessiz bir odaya ya da koltuğun arkasına saklanır veya bir mobilyaya tutunarak parmak ucuna kalkar. Bu davranışlar ağrıya verdikleri yanıttır. Korku nedeniyle kakalarını tutmaktadırlar!
Sonunda, çocuk kalın ve sert de olsa kakasını yapar fakat bu nedenle de canı yanar. Duyduğu ağrı çocuğun kaka yapmaya yönelik korkusunu pekiştirir ve sorun büyüyerek devam eder. Artık ağrı ve korku kısır döngüsü başlamıştır.
Kabızlığın bulguları: Anüs bölgesinde sert ve kalın kaka yapmaya bağlı olarak küçük yırtıklar veya çatlaklar olabilir. Bu çatlak*lar hem çok ağrılıdır hem de kanamaya yol açabilirler. Müzmin kabızlığı olan çocuklar genel olarak çabuk doyan iştahsız çocuklardır.
Yine bu çocuklar, öğünlerde oturup yemek yemektense aralarda abur cubur atıştırma*ya daha eğilimlidir.
Müzmin kabızlığı olan pek çok çocukta karın ağrıları ve krampları sık görülür. Bu çocuklar huzursuzdur ve geçimleri zordur.
Bazı çocuklarda tekrarlayan ataklar halinde bulantı ve kusmalar görülebilir. Ka-bızlığın, midenin normalden daha uzun sürede boşalmasına yol açtığı bilinmektedir.
Mesane (idrar torbası) hemen rektumun önünde yer alır. Genişlemiş ve içi sürekli kaka ile dolu bir rektum mesaneye daha az yer bırakır. Müzmin kabızlığı olan çocukların mesane kapasiteleri azalacağından, bu çocuklar, normalden daha sık idrara gidebilir. Bazılarında ise tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, yatak ıslatma, damlatarak idrar yapma veya idrara başlamada güçlük görülebilir.
Tedavi:
Tedavi çok değişik formatlarda uygulanabilirse de esas itibariyle üç temel prensip vardır:
1) Kalın barsağın boşaltılması
2) Kalın bağırsak boşaldıktan sonra düzenli bağırsak alışkanlığının sağlanması
3) Kaka yapmayla ilintili ağrının ortadan kaldırılması
Bu temel prensipler çeşitli yollarla uygulanabilir. Erken dönemde diyet değişiklikleri ile tedavi mümkündür.
Kabızlık müzminleştikten sonra düzenli bağırsak alışkanlığının sağlanması ve korkunun yenilmesi için laksatiflerin (kaka yumuşatıcı) kullanılması gerekir.
1) Kalın barsağın boşaltılması:
Bu amaçla lavman ve fitiller kullanılır. Lavmanların uygulanması ile rektumun içine sıvı verilir. Verilen sıvı hem rektumdaki kakayı yumuşatır hem de rektumda genişlemeye yol açarak çocuğun barsağını hemen boşaltmak için uyarı almasını sağlar. Hemen hemen bütün lavmanlar sudan ve suyun barsağın içinde kalmasını sağlayacak ikinci bir maddeden oluşur. Fitiller ise barsağın aşağı kısmında uyarı yaparak kasılmasını ve içeriğin aşağı doğru itmesini sağlar. Gliserin, Microlax. Libalax gibi ürünler bu amaçla kullanılabilir.
2) Kalın bağırsak boşaldıktan sonra düzenli bağırsak alışkanlığının sağlanması:
Kalın bağırsak boşaldıktan sonra, günde bir ya da iki kez yumuşak kıvamlı kaka yapmayı sağlayacak şekilde kaka yaptırıcı ilaç kullanılabilir. Temelde kaka yaptırıcı bir ilacın etkili olabilmesi için yeterince yüksek dozda kullanılması gereklidir. Yaygın kullanılan ilaçların çoğu bağırsakların içinde yüksek miktarlarda su tutar. Bu sayede kaka yumuşak kalır ve kalın barsağı hızlıca boşaltır. Bu amaçla kullanılabilen ilaçlara örnek olarak laktuloz (Duphalac) şurup verilebilir. Laktuloz bağırsak tarafından emilmeyen ve içinde su tutabilen bir şekerdir. Bağırsak içeriğinde su oranı arttığı için kaka daha yumuşaktır ve bağırsakta daha hızlı biçimde ilerler. Yüksek dozlar ishale yol açabilir.
İlaçların, kakada yüksek miktarlarda su tutarak çalışmaları nedeniyle çok uzun süreler güvenle kullanılmaları mümkündür. Düzenli kullanım nedeniyle bağımlılık geliştiğine dair herhangi bir tıbbi veri bugüne kadar bildirilmemiştir.
Tedavi süresi çocuktan çocuğa değişiklik gösterecektir. Küçük çocukların büyük çocuklara göre daha uzun süreler tedavi edilmesi gerekilir. Beş yaşından büyük çocuklarda birkaç aylık tedavi yeterli olabilirken daha küçük çocuklarda en az altı ay, çoğu kez bir yıllık devamlı tedavi gerekmektedir. Küçük çocuklarda tedavinin daha uzun sürme nedeni, onların neden-sonuç ilişkisini henüz kuramıyor olmalarıdır. Bu nedenle küçükler kaka yapmayla ağrı duymayı ilişkilendirmeyi unutana kadar tedavi edilmelidir.
3) Kaka yapmayla ilintili ağrının ortadan kaldırılması:
Ağrının ortadan kalkmasını sağlayacak anahtar, kakanın yumuşak kalması ve kalın olmamasıdır. Anüs çevresinde çatlakları olan çocuklarda doktorunuzun önereceği tedavi çerçevesinde iyileşme sağlanmalıdır. (Doktorunuz çocuğunuza, ılık suda oturma banyosu önerebilir, anüs bölgesine sürülecek krem verebilir, v.b.)
Çoğu ailede, çocuklar “tuvalette yeterli süre kalma” alışkanlığını edinemezler.
Tuvalet terbiyesini kazanmış çocuklar, kahvaltıdan ve akşam yemeğinden sonra beş ila onar dakika süreyle tuvalette oturmalıdır.
Tuvalette düzenli olarak oturmak, yemeklerden sonra nor*malde oluşan bağırsak kasılmalarından faydalanıl*masını sağlar. Bu doğal kasılmaların ismi "gastrokolik refleks" tir. Bu refleks sayesinde çoğu insan, kahvaltıdan ya da akşam yemeğinden sonra tuvalete gitmek eğilimindedir. Kahvaltı ve akşam yemeğinden sonra tuvalete gitmenin teşvik edilmesi sayesinde, okulda tuvalete gitmek konusunda isteksiz olan çocuklarda da düzenli bağırsak alışkanlığının kazanılması sağlanır.Günlük öğünlerde alınan lif oranının (çiğ meyve ve sebzeler gibi) ve su tüketiminin artırılması da faydalıdır.
Çocuğunuz ilk kez kabız oluyorsa ve kabızlıkla beraber yeşil sarı renkte safralı kusmalar varsa, kabızlık üç günü aşmışsa ve dışkıda kan görüyorsanız mutlaka doktorunuza başvurun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder