Geçtiğimiz hafta Ankaralım buradaydı.O evde olunca ne yemek yapayım sorusu ilk ona soruluyor.Bebe ve babangaya inat.Onlar her ne kadar buna biraz içerleseler de,Ankaralım evine döndüğünde o en ön sırada yer alıyor.Malum öğrenci olduğundan,ev yemeklerine hasret.Blogu takip edip,telefonla her konuştuğumuzda anacığım bunu ben gelince de yap deyince,içim bir hoş oluyor ne yapayım.Bebe ve babanga zaten her daim bizim mutfağın müdavimi.Ben de Ankaralıma ne çorba yapayım diye sorunca domates çorbası istedi.Allahtan devamlı müşterilerim bebem ve babanga da domates çorbasını sevdiğinden herkes mutlu ben mutlu.
Malzemeler
- 4-5 adet domates (domates yoksa salça da olur ama adı üstünde domates çorbası işte)
- 125 gr kadar tereyağ ya da margarin tercih sizin
- 2 yemek kaşığı dolusu un
- Et ya da kemik suyu,yoksa sade su
- Tuz ve rendelenmiş kaşar peyniri
Yapılışı
- Domatesleri yıkayıp,derin bir kabın içine rendeleyin.
- Rendelediğiniz domatesleri tel süzgeçten süzüp,pürüzsüz,çekirdeksiz bir domates püresi elde edin.
- Çorbayı yapacağınız tencerenin içine yağınızı koyup,ocağa koyun.Yağ erirken ununuzu ilave edip,yakmadan bir miktar kavurun.
- Kavrulan unun içine domates püresini koyup iyice karıştırın ve yavaş yavaş et ya da kemik suyunuzu çorbanız istediğiniz kıvama gelene kadar ekleyin.Ben kemik suyu ile yaptım.
- Servis ederken rendelediğiniz kaşarı çorbanın üzerine koyarak servis edin.
Ramazanda bana göre en önemli yemek çorba.Uzun süre aç kalan mideye ilaç gibi geliyor.Biz afiyetle,çorbamızı eriyen kaşarı uzata uzata içtik.Anlatması benden,denemesi sizden afiyet olsun
Ocağınız çorbasız,masanız muhabbetsiz kalmasın.......................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder