Yeni Konular
Kastamonu Yemekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kastamonu Yemekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Döğme (dövme) Etten Etli Ekmek

Günaydınn canlarımm:))
Hepinize kucak dolusu sevgiler selamlar:)) Bugün güne baya bir hızlı başladım açıkçası erkenden ve irkilerek birden uyandım baktım ki gün doğmamış aslında doğmuş da sisten gün görünmemekte..İrkilmemin sebebini yüzümü yıkayınca anladım benim bıdıklarım uyanmışş:)) Sabah sütlerini istiyorlar:)) Kulübelerinin kapısını açtım sütlerini verdimm.. Ağızlarından aka aka süt içmelrini seyrettim.. Sonra kahvaltı için mutfağa geçtim.. Çünkü evdeki bıdıklar da uyanacaktı.. ve karınları aç olacaktı:)) Bu sabah anneme verdim uyku sırasını kahvaltı hazırladım hazırlarken işe hazırlandım ama herşeye rağmen iyiyim süperim:))Gençlik diyeceksiniz biliyorumm.. ama sadece gençlik değil temiz hava.. bahçeden kopardığım domatesler, salatalıklar, biberler, maydonozlar..Bıdıklarımın süt içişleri.. Güne daha ne kadar güzel başlanabilir ki...
Lafı yine uzattımm:)) Gelelim bugünün tarifine.. Bayrama özel yaptığımız akşam yemeği yöresel tadımız:))
Efendim Kastamonumuzda Daday ilçesinde özellikle etli ekmek döğme etten yapılır.. etler ultra mini şekilde doğranır veya kasaptan özel döğmelik alınır.. Saatlerce dövülüp kıyma haline getirilir..Ama tadına da doyum olmaz.. Bakınız yukarıdaki fotoğraf döğme etten bir görünüm içermekte.. Şimdi sizlere anlatayım kısaca bakalım beğenecekmisiniz..İsterseniz bilindik kıyma ile de deneyebilirsiniz.. Biz birde sac da değil tavada yaptık.. Daha sobalar kurulmadı..Kışın kuzine sobanın üstüne koyarız sacımızı miss gibi üzerinde kızartırız.:))
Vereceğim tarifte hamur maya içermekte aslında maya konulmaz ama hamur işinin midenize oturmasını istemiyorsanız şayet maya koyun derim.. Çok rahatsız etmiyor çünkü..

Malzemeler:
Hamur İçin:
5 su bardağı Sinangil Böreklik Un
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı instant maya
1 yumurta
Ilık su

İç Malzemesi:
1 kg. döğme kıyma
3 adet soğan
2 domates
Tuz, karabiber
su

Yapılışı:
Öncelikle döğmelik et veya küçük parçalanmış dana kuşbaşısı et döveceği ile yaklaşık iki saat dövülüp kıyma haline getirilir.. Buzdolabına kaldırılır.
Hamur için verilen tüm malzemeler karıştırılıp azar azar un ilavesi ile ele yapışmayan ve hafif sert kıvamlı bir hamur elde edene kadar yoğrulur. Hamur üzerine nemli bir bez örtülerek yarım saat dinlendirilir.
İç malzemesi için hazırlanan kıymanın içine soğanlar yemeklik doğranıp eklenir, kabuğu soyulmuş domatesler mini mini doğranıp veya rendelenip eklenir, tuzu, karabiberi eklenip katı muhallebi gibi bir kıvam alana kadar su eklenerek iç harç elde edilir.
Dinlenen hamur yumurta büyüklüğünde bezelere ayrılıp üstlerine bolca un serpilir. Bir beze oklava veya merdane ile incecik açılıp arasına iç harçtan kaşık ile sürülüp yarım ay şeklinde kapatılır ve yağsız teflon tavada arkalı önlü pişirilir..
Bakın pişerken nasıl kabarıyor:)
(Yağ koymuyoruz çünkü ekmeğin iç malzemesi pişerken yeterli nemi sağlıyor ve ekmekler kuru olmuyor.. )Pişen her ekmeğin üzeri tereyağ ile hafif yağlanıp sıcacık servis yapılır..

Afiyet bal şeker olsunn:))

Kulaklı Makarna

Günaydınn canlarımm:)) Ben bu sabah herzamankinden daha çok mutluyumm:)) Dünkü doğum günü mesajları, telefonları, e-mailleri, yorumları.. Beni o kadar çok sevindirdi ki anlatamam..
Hele Aslıcığımın ve Derya Ablamın Blog sürprizleri ile sevgili kardeşim Mervenin facebook sürprizi... çookk duygulu ve de çookk mutlu anlar yaşadım..Tüm arkadaşlarıma, dostlarıma, ablalarıma, kardeşlerime teşekkürü borç biliyorum...
Bugün sizlerle çok sevdiğim memleketimin bir lezzetini paylaşacağım.. Kulaklı makarna Kastamonu genelinde ama özellikle inebolu ve abana da çok meşhurdur.. Yolları düşenlenler bilirler..:) İçine kıyma değil de minicik doğranmış et parçaları konur ama bizimkiler pek sevmediği için ben yine kıyma ile yaptım.. Aslında sürekli yapıyorum bu makarnadan ama bazen öyle oluyor ki bir tarifi deniyorum güzel de sonuç alıyorum ama fotoğraflamıyorum.. Fotoğraflarsam beğenmiyorum bir sonrakine diyorum..Böyle deneyip fotoğraflamadığım onlarca tarif var:))
İşte kulaklı makarna da böyle bir tarif..
Şekil olarak Sivas ve orta anadolu dolaylarının Hingel' ine ve Kayserinin Bardak Mantısına benzese de o bizim kulaklı makarnamızz:))
Lise arkadaşım ve kan kardeşim olan sevgili Zeynepciğim aracılığı ile tanıştığım bir hemşehrim var sevgili Hülya.. Bu tarifi kendisi için özel olarak hazırlayıp fotoğrafladım.. Umarım beğenenir..
İşte Kulaklı Makarna...

Malzemeler:
4 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 adet yumurta
Ilık su
İç malzemesi:
200 gr. kıyma
1 adet iri soğanın rendesi
tuz, karabiber

Yapılışı:
Un ve tuz harmanlanıp ortası havuz şeklinde açılır yumurta kırılıp azar azar un ilavesi ile sert kıvamlı bir hamur elde edene kadar yoğrulur.Elde edilen hamurun üzeri örtülerek 15 dakika dinlendirilir.
İç malzemesi için kıymanın içine soğan rendesi karıştırılıp baharatları eklenerek harmanlanır.
Dinlenen hamur bezelere ayrılarak temiz ve unlanmış tezgahta ne çok ince ne de çok kalın olmayacak şekilde açılır..3x3 boyutlarında iri iri karelere kesilir..Her karenin içine iç malzemeden paylaştırılıp her kare muska şeklinde kapatılır ve tencerede kaynayan suya atılarak yaklaşık 15 dakika orta ateşte pişirilir.
Pişen makarnalar servis tabağına alınıp üzerine bolca tereyağı gezdirilerek sıcak sıcak servis yapılır..

NOT: İsteğe göre yoğurtlanarak veya salçalı soslanarak da yenilebilmektedir ancak bizim yöremizde tereyağlısı en makbul olanıdır..

Afiyet bal şeker olsun..

Cincile Mantarı Yemeği


Merhabalar:)
Bereketli ve mutlu bir hafta olsun diyorum:)
Benim köy tutkumu artık bilmeyen yok gibi:) Yaz geldimi köy hasretim daha bir depreşiyor..Köyde yaşamayı eşiminde çok istemesi emeklilik yıllarımızı ömrümüz yeter de görebilirsek köyde yaşayacağız demek oluyor :)
Bugün köy kokan bir yazı yazıyorum sizlere mis gibi çayırlarda çıkan bu cici mantarların tam zamanı, Bizde bu mantara cincile derler ve de çok severler :)) Toplaması hayli zor lakin yemesine doyum olmaz :)
Sizlerle kendi suyunda pişen nefis yemeğini tarif edeceğim bugün:))

Malzemeler:
Yarım kg. cincile mantarı
1 adet kuru soğan
2 adet domates
2 adet sivri biber
1 çorba kaşığı salça
Tuz,karabiber, kekik
Sıvıyağ

Yapılışı:
Mantarlar iyice yıkanıp bir kenarda bekletilir.
Soğanlar piyazlık doğranıp sıvıyağda pembeleştirilir, üzerine doğranmış biberler, kabuğu soyulup küp küp doğranan domatesler ve salça sırayla eklenip baharatları da ilave edilerek kavrulur en son mantarlar eklenip harmanlanır ve orta ateşte pişmeye bırakılır.
Su ilavesi yapmadan pişirdim ben kendi zaten ziyadesi ile sulanıyor..

Afiyet bal şeker olsun :)

Peynirli :)

Mutlu haftasonları diliyorum şimdiden : ) Bugün kuzine maceralarımızın bir diğeri olan "Peynirli" ile kaşınızdayım:)
Peynirli yapımını özel bir zevki vardır bizim evde..
Şöyle ki;
"Her zaman ki gibi önce önlüğünü takıp, yemenisini bağlıyor başına o kız ve tezgahın üstü tamamen temizleniyor..
Kuzine çam kozalakları ile tutuşturuluyor, çıranın mis kokusu çekiliyor genizlere..Sonra yanan meşe ve çamların çıtırtısı yayılıyor evin içine sıcaklığı ile birlikte, dışarıya da kokusu...
Çaydanlık ve güğüm yerini alıyor kuzinenin üzerinde..
sonra hamur teknesine un eleniyor, bu arada o kızın eli yüzü un oluyor muzurluk ediyor çünkü.. Ak pak oldum diye seviniyor..Un gibisi var mı? Mübarek...
Sonra o kız elediği unu tuzlayıp ortasına bir yumurta kırıp ılık su ile yoğuruyor hamuru özlü özlü..
Hamuru da koyuyor kuzinenin yanına dinlensin diye..
Sonra peynirlerini incecik kıydığı maydonozları ile buluşturuyor, bir yumurta ve tuz da katılıyor bu buluşmaya..
Kız sacı yıkayıp kuruluyor ve yerleştiriyor kuzinenin üzerine..
Sonra hamurunu bezeliyor, başlıyor merdanesi ile açmaya..
İlk peynirliyi verince sacın üzerine bakıyor ki kaynamış çaydanlık ötüyor.. Hemen demliyor çayı.. Meşe kokusuna bir de taze çay kokusu karışıyor..
Peynirli arkalı önlü pişerken kız ikinciyi hazırlıyor..
Peynirli pişince alıyor bir tepsiye sonra da çatalına batırıp bir topak tereyağını, tereyağlıyor üzerini peynirlinin.. Peynirli pırıl pırıl görünüyor artık..
Sofrayı hazır ediyor kız bu arada, sofra dediğimiz de bir iki domates ve salatalık söğüşü ve zeytin..
Sımsıcak peynirli ve çay ile değme ziyafetlere taş çıkarıyor peynirli keyfi..
Sıralanıyor peynirliler..


Dayanamıyor ahali, pişeni alıyor bölüyor ikiye paylaşıyor yanındaki ile..Mutluluğu sarıyor kalpleri evde olmanın, evde hep beraber olmanın !!!!
Peynirli masalı bu ailenin şen kahkahaları ile son buluyor ve hep aynı şaka yapılıyor..
"Ben yedim Allah artırsın, sofrayı Deniz kaldırsın"
işte böyle sevgili dostlar..Dilerim bir gün sizleri de burada bu şekilde ağırlamak nasip olur bana..Kapılarım herdaim açık bilesiniz..
ve tatmak isteyen herkese reçeteyi düzenli olarak vermek istiyorum:)

Malzemeler:
Hamur İçin:
5 su bardağı Un
1 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta
Ilık su
İç Malzemesi:
300 gr. yumuşak beyaz peynir
Yarım demet maydonoz
1 yumurta
Tuz


Yapılışı:
Hamur için verilen tüm malzemeler karıştırılıp azar azar un ilavesi ile ele yapışmayan ve hafif sert kıvamlı bir hamur elde edene kadar yoğrulur. Hamur üzerine nemli bir bez örtülerek yarım saat dinlendirilir.
İç malzemesi için yumuşak beyaz peynir ezilip içine ince  ince doğranmış maydonozlar, yumurta ve tuz eklenerek karıştırılır.
Dinlenen hamur yumurta büyüklüğünde bezelere ayrılıp üstlerine bolca un serpilir. Bir beze oklava veya merdane ile incecik açılıp arasına iç harçtan kaşık ile sürülüp yarım ay şeklinde kapatılır ve yağsız teflon tavada veya sacda arkalı önlü pişirilir..
Pişen her ekmek tereyağı ile yağlanır..

Afiyet bal şeker olsun.. : )

Ecevit Çorbası-Yayla Çorbası ve Tarihi Ecevit Hanı


Merhaba :)
Bu güzel pazar gününe sımsıcak bir çorba ile başlayayım istedim.. Hepimizin bildiği ve benim arşivimde bulunmayan çorba :)
Neden Ecevit Çorbası?
Bu çorba Kastamonu, Küre ilçesi Ecevit kasabasındaki meşhur yolcu hanında pişirilir ve gelip geçen yolcular ile çevre halkı tarafından tüketilirmiş.  Anlatıla anlatıla ünlenen bu çorba zamanla "Ecevit Çorbası" olarak ünlenmiştir. Kastamonu genelinde bu isimle bilinir..
Ecevit Hanı; özellikle İstiklâl Yolu üzerinde yer alması, kağnı kollarının konaklamasını, yeme-içme ihtiyaçlarını karşılamasından dolayı anlam ve önemini çoğaltmıştır.
Tarihi han günümüzde Kastamonu il özel idaresi tarafından restore edilip tekrar açılmıştır. Bugün el değmemiş tertemiz doğası, tarihi dokusu ve leziz Kastamonu Mutfağı ile ziyaretçilerine hizmet vermektedir. Bilgi için;
http://www.kastamonuturizm.com/kastamonu/kure-ecevit-hani-h464.html
Ecevit Hanı:

Gelelim çorbanın yapılışına:

Malzemeler:
1 çay bardağı pirinç
2 su bardağı et suyu
3 su bardağı su
Tuz
Terbiyesi için:
3 çorba kaşığı yoğurt
1 su bardağı süt
3 çorba kaşığı un
1 yumurtanın sarısı
3-4 damla limon suyu
Üzeri için:
2 çorba kaşığı tereyağ
Nane

Yapılışı:
Et suyu ve su tencereye alınıp kaynatılır, üzerine pirinç eklenip tuz eklenerek pirinçler pişirilir.
Terbiyesi için yoğurt, süt, yumurta sarısı, un ve limon suyu bir kasede çırpılır ve kaynamakta olan pirinçlerin üzerine hızlıca karıştırılarak eklenir. 10-15 dakika kaynatılan çorbaya kıvamına göre su ilave edilebilir. Kaynayan çorbaya nanesi de eklenip bir taşım daha kaynatılır.
Tereyağı bir tavada kızdırılıp çorbanın üzerine eklenir, harmanlanır ve ocağın altı kapatılır.
Sıcak sıcak servis edilir..

Afiyet olsun..

Ekşili Pilav - Kastamonulular Buraya :D

Günaydınn:)
Nasılsınız sevgili dostlar.. Buz gibi bir sabaha uyandık ama gönlümüz sımsıcak çok şükür:)
Bugün sizlerle yöremin memleketimin en güzel tariflerinden birini paylaşacağımm..
Benden Kastamonu Mutfağından birşeyler bekliyoruz diyen Necla Ablama gelsin bu tarif özellikle.. Sonrada tümm Kastamonulu hemşehrilerime ve tümm okuyucularıma:)
Ekşili pilav bizim köyden tarafta pek sık yapılmazdı ama tadını bilirdik ben pek sevmem ama ekşili pilav tüm hanım toplantılarında ve özel günlerde baş köşede oluyor evlenince gördüm bunu..
Yapımını kayınvalidemden öğrendim.. Eşimin köyüne dede ve babannemizi ziyarete gittiğimizde yapmışlardı mevsimden ve iklimden dolayı ebegümeci bulunamadığından taze ısırgan, kuzukulağı ve asma yaprakları kullanılmıştı:) Ama asıl olanı ebegümeci otu.. Deneyecekseniz eğer muhakkak bu otla deneyin derim..Bir de köyde yapılırken ekşili pilav yayık ayranı koyuyorlar içine tadı yoğurda nazaran çok daha güzel oluyor..
Adını içine eklenen otlardan ve hafif ekşi yayık ayranından alan bu pilavı eminim sizler de çok seveceksiniz..
Malzemeler:
3 su bardağı bulgur (yörede siyezlik bulgur)
2 su bardağı yoğurt (bulunabiliyorsa yayık ayranı)
3 adet kuru soğan
2 çorba kaşığı domates salçası
3 adet yeşil biber
1 adet domates
Bir tutam maydonoz
1 demet ebegümeci otu (bulunamazsa ısırgan,asma yaprağı,kuzukulağı vs gibi otlar)
1 tatlı kaşığı tozşeker
Tuz,karabiber,kırmızı pulbiber
Sıcak su
3 çorba kaşığı tereyağ
2 çorba kaşığı sıvıyağ

Yapılışı:
Bulgurlar güzelce yıkanıp bir köşede bekletilir..
Soğanlar yemeklik doğranıp sıvıyağda salça ile sotelenir, üzerine kıyılmış biberler ve kabuğu soyulup küp doğranmış domatesler eklenip sotelemeye devam edilir. Karışıma bulgurlar eklenip üzerini geçecek kadar su ve baharatları ilave edilerek bulgurlar pişmeye burakılır..
Bulgurlar piştikten sonra tekrar sıcak su ilavesi yapılır bu kez su ilavesini fazla yapmayacağız ki çorba gibi sulanmasın pilavımız..Biraz daha kaynayan pilavın üzerine çırpılmış yoğurt (veya yayık ayranı) hızlıca eklenir ve iki taşım daha kaynatılıp incecik kıyılmış otları ilave edilir.. Yaklaşık 15 dk. sonra ocaktan indirilir, ocaktan almadan evvel bir tavada tereyağ ve pulbiber kızdırılıp pilavın üzerine gezdirlir ve sıcacık servis edilir..

Afiyet bal şeker olsun:)

Kanlıca Mantarlı Açma Börek


Merhabalar :)
Gününüz/geceniz aydın olsun, bereketli olsun, mutltlu olsun e mi:)
Bana misafir olmak istermisiniz?
Bakın börekler de açıyorum :) Kuzinede pişiriyorum, çayım da hazır çorbam da:) Bizde böyle derler hadi buyrun gelin:)
Evet dün börek açma maceramın ikincisini başarıyla atlatmış bulundum :) İlkini taa Gümüşhane'deyken yapmıştım hatırlarsanız patatesliydi :) Şimdi de yöremizin enn sevilen mantarı olan kanlıca ile yaptım:) Nefis olduu, parmaklar ısırıldı harikaydı:) Cheesecakeler, börekler Allah sonumuzu hayretsin inşAllah :) Ama ben yemedimm ı ıhh:) Biliyorum Nuray Ablam görürse diyecek ki "aman Deniz'cim sakın!" Merak etme ablacım böreğin bir gülünden yarım parça yedim, cheesecake hiç yemedim:)
Böreğe dönecek olursak, geçen sefer yaptığım böreğimin tipik olarak aynısı, sadec mantarlısı:) En önemli ayırt özelliği ise kuzinede pişmiş olmasıı:)) Odun kokusu üzerine bir sinmiş ki yememek için ne yapacağımı bilemedim:) Nefisti:)
Dediğim gibi; çayım, çorbam, böreğim hazır:) Misafir olun gelin bana:) Melikeciğim sana göz kırpıyorum:)
Tarifim cafemis' in etkiniğine gitsin:)

Malzemeler:
6 su bardağı Un
Tuz
Ilık su
1 adet yumurta
Ara katlara:
1 su bardağı süt
1 çay bardağı yoğurt
Azıcık tuz
2 yumurta
İç Malzemesi:
500 gr. haşlanmış kanlıca mantarı
3 adet kuru soğan
Tuz, karabiber,kırmızı pul biber
Üzerine:
erimiş tereyağ


Yapılışı:
Hamur için un derin bir kaba elenir, tuz ile karıştırılır, yumurtası kırılıp azar azar su ilavesi ile mantı hamuru gibi hafif sert bir hamur elde edilir. Hamurumuz üzerine nemli bir bez örtülüp yarım saat dinlendirilir..
Hamur dinlenirken haşlanmış kanlıca mantarları robottan geçirilir, yemeklik doğranmış kuru soğan ve baharatları ile kavrulup kenara alınır.
Ara malzemesi için süt, yoğurt, yumurtalar ve azıcık tuz çırpılır..
Hamurumuz bezelere bölünür, her beze unlanarak açılabildiği kadar açılır .
Hamur açıldıktan sonra yoğurtlu karışımdan sürülüp mantarlı içten serilir ve rulo yapılarak bir güzel sarılır.. Gül yapılır.. Tepsiye dizilen böreklerimiz ki bir tepsi 4 adet alıyor tereyağı ile yağlanıp 180 dereceye önceden ısıtılmış fırında pişirilir..


Afiyet bal şeker olsun :)

Kesme Çorbası ve Çorbalık Hazırlama Macerası


Merhabalar :))
Kucak dolusu sevgiler, selamlar, lezzetler sizlere benden:)) Çok beğeneceğinizi düşündüğüm bir yazımla karşınızdayım bugün..
Bir ana kız düşünün şimdi..
Mutfaklarına öğleden sonra güneşi tüm kuvveti ile yansımış kızıllığına hayran hem anası hem kızı..
Anası kuzineyi yakıyor, kızı hamur yoğuruyor..Unu eliyor tahtadan yapılmış eleği ile kabına ve  açıyor ortasını elleri miss gibi un kokusu, tuzla harmanlıyor ununu.. Bir yumurtayı bırakıyor içine sonrada sıcak suyunu. Yoğuruyor yoğuruyor.. Anası yakmış kuzineyi.. Çıtırtıları çam çırasınınhem kokuyor hem yanıyor için için.. Duman koklamak bile hoşlarına gidiyor.. Dumanı bile bir hoş kokuyor dışarıda çünkü..Kuruluyor yer sofrası köy örtüsü serilip yere.. Kızı başlıyor beze yapmaya patates büyüklüğünde anacığı açıyor unlaya unlaya oklavası ile..Kızı oklava ile küs ya ne yapsın... Kızı unu serpiştiriyor anacığı açıyor..Güneş ışığına yansıyan un zerrecikleri ve hamurunun kokusu anacığının kokusu..Missss gibi..
Anacığı açıyor kızı alıp diğer tarafa kesiyor kare karebol bol unla buluşturup bir güzel seriyor tepsilere.. Sonra kurutuyorlar onları güneşte üstüne örterek bembeyaz tülbentleri..

Sonra elleri ile diktikleri bez keselere dolduruyorlar.. Kışın soğuğunda el emeğinin sıcağını çeksinler diye içlerine...
Şimdi o anacığın o kızı sizlere bir seferliğin tarifini verecek...Tadı damaklara, kokusu ruhlara iyi gelecek.. Şifasını mevla verecek, kullarda ona biiznillah şükredecek....
İşte böyle canlarım, anacığımla beraber yaptık kesmelerimizi, ilk çorbasını da pişirdik üstüne tereyağ gezdirdik.. Şimdi sıra paylaşmasında sizlerle..









Malzemeler:
5 su bardağı un
1 yumurta
1,5 tatlı kaşığı tuz
Aldığınca ılık su
Sosu için:
3 diş sarmısak
Tereyağı
1,5 su bardağı yoğurt
Haşlamak İçin:
Kaynar su

Yapılışı:
Öncelikle kesmeleri hazırlamak için un yoğurma kabına elenip tuz eklenerek harmanlanır, ortası havuz şeklinde açılıp yumurtası kırılır ve ılık su ilavesi ile sert bir hamur yoğrulur..Elde edilen hamur iri iri bezelere ayrılarak oklava ile açılabildiği kadar açılıp üzeri bol bol unlanarak şerit şerit kesilir, eldeki şeritler de kare kare kesilip yine bol bol unlanarak tepsilere yayılır..2-3 gün kadar üzerine temiz tülbent bezi örtülüp kurutulur.

kuruyan hamurlardan 2 su bardağı kadarı alınıp (kişi sayısına göre çoğaltılabilir) kaynar suda makarna haşlar gibi suyuna çok az sıvıyağ ve tuz eklenerek haşlanır. Sonrasında ocaktan alınıp ılınması beklenir..
Bu esnada yoğurdun içine sarmısaklar havanda dövülüp eklenir ve parmak dayanacak kadar ılınan çorbaya hızlıca karıştırarak eklenir..

Üzerine kızdırılmış tereyağı ve karabiber gezdirilen çorbamız servise hazırdır..

Afiyet bal şeker olsunn :))

Yazdan Kalma Günler ve Kuzinede Ter Ekmek

Merhabalar:))
Mutlu haftasonları dilerim herkese...:))
Mis gibi ter ekmek yaptım bugün sizleree:)Ter ekmek nedir ? Aslında bilindik lavaş ekmeği..Ama bizde ter ekmek derler... Babam hep anlatır rahmetli babannem her kurban bayramında iki arada bir derede yapar kurban kavurmasını ter ekmeklere sarıp ikram edermiş tabii mis koyun yoğurdundan ayranla.. Babam istanbulda doğup büyümüş olmasına rağmen köy yaşantısının içinde imiş istanbulda.. Çeliktepeyi bilirsiniz eski evler vardır halen plazaların eteğinde:)) İşte oralarda geçmiş çocukluğu.. Bazen canı çeker yaparız, haydi der yak bakalım şu kuzineyi, hazırla hamurunu..Ben açarım merdanemle o pişirmeye geçer hep anılarını canlandırır.. Sıcak sıcak yemek isterken babannemden ellerine, başına yediği oklavaları güle güle anlatır.. Gözleri uzaklara dalar sonra haydi derim bende pişti ekmeğin..
Bugün babam yanımızda olmasa da bayramda yapmaya söz verdim tabii ki... Ama annemle kahvaltımıza renk katalım dedik babamsız yaptık ter ekmeğimizi...
Sadece bununla kalmadı bugünün hikayesi elbet...Devamı nasıl mı.. İşte böyle;
Yazdan kalma günler yaşıyoruz bu günlerde.. Bugün de böyle başladı benim için pırıl pırıl bir güneşle uyandık evimizin dört yanı güneş aldığından her köşesine sinmiş sımsıcak ışıkları...
Tabii durmadan atıverdim kendimi sokağa, annem uyuyordu.. İlk gözüme çarpan yan taraftaki yonca bahçemizin otları oldu.. Hafif çiğ ıslaklığı ile güneş ışıklarının pırıl pırıl yansıdığı otlar tam objektifime göre idi..
Sonra hayvan sahibi komşularımız yavaş yavaş çıktılar sokaklara, anneciğim de uyandı bu arada, bizim yaramazların havlama sesleri ile yine sokağa çıktım ufacık boyları ile kocaman inekleri kovalıyorlardı:))
Sonra yoruldular tabii dayanamadı minik bedenleri o tempoya:) Uyudular..
Onlar uyurken biz acıktığımız için kolları sıvadım tabii yaktım kuzinemizi, hava sıcak ta olsa onun sıcaklığı hiç fazla gelmiyor insana..
Kuzine soba yanıp mis gibi çam meşe kokularını yayarken ortalığa ben;
2 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta
1 paket instant maya
Aldığınca ılık suyu karıştırıp yumuşak kıvamlı bir hamur elde ettim.. Sonra hamurdan yumurta gibi parçalar kopardım merdane ile unlayarak servis tabağından biraz büyükçe açtım...
Elde ettiğim ter ekmeğimi kuzine sobanın üzerine yerleştirdiğim sacın üzerinde arkalı önlü pişirdim...
Güneş gökyüzünde pırıl pırıl parlarken bizde annemle kuzinemizin sıcağında miss gibi kahvaltımızı etiik...

ve gün sona ererken bir kez daha şükrettik.. Ne güzel bir gündü dedik.. Sımsıcak evimize kapandık...
Hepinize mutlu hafta sonları diliyorum...
Sevgilerimle..

Kiren (Kızılcık) Kompostosu


Günaydın canlarımmm... Hepinize kucak dolusu sevgilerr getirdim yine umarım keyifler iyi yüzler gülücük pozisyonundadır:))
Biliyorsunuzki sevgili Aslıcığım ile hukukumuz çok sağlam bizim.. İlk blog arkadaşıyız birbirimizin ve hep bambaşka biryerde dostluğumuz.. Kendii facebook alemine yeni katıldı ve bende buna istinaden pembe tatlar için bir hayran sayfası oluşturdum..Aslıcığıma çok büyük sürpriz oldu ama çok sevindi onun o şen kahkahalarını duymak ne kadar güzel anlatamam:)) Güle güle kullansın Aslıcığım sayfasınıı:))
Hepinizin beğenilerini bekliyor:))
Gelelim tarifimize; bizim buralarda kuşburnudan sonra en çok sevilen yaban meyvesidir kiren yani kızılcık..Pazarlarda satılır köylüler tarafından... Marmelatta, tarhanada, kompostoda kullanılır..Ben Ramazan Günlerinde olduğumuzdan bugün sizlerle kompostosunu paylaşacağım tabii ki..:))

Malzemeler:
500 g. kiren (kızılcık)
2,5 lt. su
2,5 su bardağı tozşeker
1-2 damla limon suyu

Yapılışı:
Kirenler güzelce yıkanıp tencereye alınır ve üzerine soğuk suyu dökülüp orta ateşte kaynatılır, kaynadıktan sonra suya iyice rengini verip meyveleri yumuşadığında şekeri ilave edilip bir iki damla limon suyu damlatılır ve 15 dakika daha kaynatılıp ocaktan alınarak iyice ılıyana kadar dinlendirilir. Ilındıktan sonra buzdolabına alınıp iftarda buz gibi servis edilir..

Afiyet bal şeker olsun..

Kiren ile ilgili kısa bir bilgi de paylaşmak istiyorum sizlerle..

"Kızılcık (Cornus mas), kızılcıkgiller (Cornaceae) familyasından bir ağaç türü. Isparta ve Eskişehir'de Ergen, Sinop, Kastamonu ve Samsun çevresinde Kiren olarak anılır.

En fazla 5-8 m boy yapar. Yapraklar koyu yeşil, her iki yüzü tüylü, damarlar paralel, damarlar boyunca tüylüdür. Şubat-Mart ayında açan sarı renkli küçük Çiçekleri vardır, meyveleri kırmızı renkli, eliptik şekillidir. Kızılcık ağacı kuru, balçıklı topraklarda yetişir, çoğalması tohumlar yardımıyla gerçekleşir.
Kızılcık meyvelerinin tadı ekşi olup, taze ya da kurutulmuş olarak tüketildiği gibi, tarhana, hoşaf, reçel ve marmelat yapımında da kullanılmaktadır.
Çiçek kurulu Odunu lifli olup çok esnek ve dayanıklıdır, yoğunluğu fazla olduğundan suda batar. Baston ve sopa yapımında kullanılır. Kabuğundan boya, yapraklarından tanen elde edilir. Bahçe ve parklarda süs bitkisi olarak da yetiştirilir.
Kızılcık meyvesi şeker ilave edilmiş suda kaynatılıp, kapalı kaplarda uzun süre saklanabilir ve yemek arasında içecek olarak tüketilebilir.
Kızılcık yükseklik çok artmadıkça meyve verir.Ayrıca çok fazla su isteyen bir yapısı vardır."
KAYNAK: WIKIPEDIA










Kanlıca Mantarı Kızartması


Merhaba..
Artık Kastamonu' lu olduğumu bilmeyen yok sanırım. Eşimin işi sebebi ile Gümüşhane' de yaşıyoruz malum memleket kokusuna hasret kaldık. Eşim kurban bayramında Kastamonu' ya gittiğinde sağolsun poşet poşet memleket kokusu getirdi bana.. Tereyağ, ekmek, bazlama, bandumalık yufka, simit ve miss gibi kanlıca mantarı. Hamd olsun yağışlar bol olunca kanlıca da çok olmuş bu sene, her köşe başında satılıyormuş küçük sepetlerde..
Gelir gelmez mantarlar ilk önce kızartmasını yaptım aşağıdaki soframda birde simit tiridi yaptım ki off değmeyin tadına :)

Kalan mantarlarımı da burada tarif ettiğim gibi salamura yaptım, böreklerde vs kullanmak için..
Burada da sofram var :)

Malzemeler:
Kanlıca mantarı
Tuz
Sıvıyağ

Yapılışı:
İstenilen miktarda kanlıca mantarı yıkanıp temizlenir, kağıt havlu yardımıyla fazla suyu çektirilir.
Bol miktarda sıvıyağ kızdırılıp tuzlanan mantarlar yağda kızartılır.

Afiyet olsun..


Tiridine Bandım :)

"Manda yuva yapmış sööğüt daaaalııına amann amannn
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü amanını yandım
Amanın amanın amanın yandım "tiridine tiridine tiridine bandım"
Bedava mı sandın para vedim aldım :)"

Es-selam! sevgili dostlar:)
Bir haftadır yoktum, bir takım rahatsızlıklar sonucu çok şükür geri dönebildim..
Sizlere güzel bir merhaba diyeyim istedim memleketimin güzel türküsü ile :) Bir gün buradan ayrı kalacağım aklıma gelse için yanar, eminim... İstanbul'da doğup 19 yaşına kadar orada yaşayıp, sonra asli vatanına memleketine dönen ben bu kadar mı severim memleketimi? Evet bu kadar severim..
Sevgili Necla ablamın Kastamonu Yemekleri istekleri zaman zaman yankılanıyor kulağımda:) Aklıma geldikçe, öğrendikçe paylaşıyorum lezzetlerimizi:)
Bugünde tirit var huzurlarınızda :)

Malzemeler:
4 kişi için:
4 adet susamsız simit
3 su bardağı et suyu
1 su bardağı su
100 gr. kıyma
3 adet kuru soğan
3 çorba kaşığı salça
Tuz
sıvıyağ
Üzerine:
100 gr. tereyağ
Pulbiber
2 su bardağı yoğurt
isteğe göre 2 diş sarmısak

Yapılışı:
Simitler ince ince dilimlenir bir tepside veya tek tek servis tabaklarına bölüştürülür.

Küçük bir tencerede soğanlar yemeklik doğranıp sıvıyağda pembeleştirilir, kıyması ve salçası eklenerek kavrulur üzerine et suyu ve su eklenip kaynatılır.. Aslında kuyruk yağı ile yapılır ama biraz ağır oluyormuş sanırım..
Kaynatılan kıymalı su tepsideki simitlerin üzerine gezdirilir,

az ılındıktan sonra sarmısaklı veya sarmısaksız yoğurt gezdirilip üzerine içinde pul biber yakılmış erimiş tereyağ gezdirilerek hemen servis yapılır..


Afiyet bal şeker olsun :)
 
Sponsorlar : Yemek Tarifleri | Yemek Tarifi
Copyright © 2013. Bomba Yemek Tarifleri - Tüm Hakları Saklıdır.
Özel tasarım ürünler